Meme fibroadenomları, kadınların yaklaşık %10’unda bulunan benign tümörlerdir. Genç kadınlar arasında, özellikle 15-30 yaşları arasında daha yaygındır. Fibroadenomların büyümesi, östrojen etkisi nedeniyle üreme çağlarında ve gebelikler sırasında hızlanır. Fiziksel muayenede, fibroadenomlar hareketli ve sert kitleler olarak hissedilir. Tekil veya çoklu olabilirler, çapları genellikle 3 cm’nin altındadır, ancak bazen dev boyutlara ulaşabilen fibroadenomlar da görülebilir.
Bazı fibroadenomlar büyümez ve ultrason görünümleri çok tipiktir. Bu tür fibroadenomlar yalnızca ultrason ile takip edilebilir. Ancak, kitleler büyüdüğünde veya ultrason bulguları şüpheli olduğunda, tanıyı doğrulamak için iğne biyopsisi yapılmalıdır. Fibroadenomlar büyükse, takipte büyüyorsa, ağrılıysa veya hastayı rahatsız ediyorsa genellikle tedavi edilirler. Bazı durumlarda, hastalar yıllarca takip edilmek yerine tedavi edilmeyi tercih edebilirler.
Fibroadenomların klasik tedavisi, kitleyi operasyon (lümpektomi) yoluyla çıkarmaktır. Ancak, aşağıdaki sınırlamalar nedeniyle cerrahi operasyon çoğu hasta tarafından tercih edilmez:
Kriyoablasyon, fibroadenomu dondurarak yok eden bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, bir ultrason kılavuzu altında, tümöre doğrudan ulaşmak için deri üzerinden çok ince bir kriyoprop uygulanır. Dondurma işlemi, tümör dokusunu kristalleştirerek hücre ölümüne (nekroza) neden olur. İşlem genellikle hızlıdır ve hasta rahatlığı için lokal anestezi kullanılır. Kriyoablasyonun avantajları arasında nispeten az ağrı ve morarma, kısa iyileşme süresi ve cerrahi kesi olmaması yer alır.
Bu işlem hem hassas hem de güvenlidir. İşlem sırasında ultrason, tümörün net bir şekilde görülmesine ve iğne yerleşiminin ile ablasyonun izlenmesine yardımcı olur. İşlem sırasında doktor, ultrason eşliğinde gerçek zamanlı görüntüyle tümöre 1.6mm çapında küçük bir mikrodalga anteni (iğne) yerleştirir. İğne yerine konduktan sonra, mikrodalga enerjisi aktive edilerek tümör hücreleri öldürülür. İşlem sonrası küçük bir iğne deliği kalır ve bu kısa sürede iyileşir.
Mikrodalga Ablasyon (MWA) işlemi, genellikle yaklaşık 30 dakika süren hızlı bir ayaktan tedavi prosedürüdür ve bu süre tümörün büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Çapı 3.0cm olan bir tümör, 5-10 dakikada ablasyon ile tedavi edilebilir. Mikrodalga Teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde, MWA dokunun iletkenlik türleriyle sınırlı olmadığı için daha kısa sürede daha büyük homojen ablasyon bölgeleri elde edebilir.
Radyofrekans ablasyonu, yüksek frekanslı radyo dalgaları kullanarak fibroadenomu ısıtarak yok eden bir yöntemdir. Bu işlem sırasında, bir radyofrekans iğnesi ultrason eşliğinde doğrudan tümöre yerleştirilir. Radyo dalgaları tümör dokusunu ısıtarak yok eder. RFA genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastalar hızlı bir şekilde iyileşir. RFA’nın avantajları arasında minimal doku hasarı, hızlı iyileşme süresi ve cerrahi kesi gerektirmemesi bulunur.
Lazer ablasyon, yüksek yoğunluklu ışık dalgaları (lazer) kullanarak fibroadenomu yok eden bir yöntemdir. Lazer enerjisi, fibroadenomun içine yerleştirilen ince bir optik fiber aracılığıyla doğrudan tümöre yönlendirilir. Isı, tümör dokusunu buharlaştırarak yok eder. Bu yöntem de lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve genellikle minimal doku hasarı ile sonuçlanır.
Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason (HIFU), odaklanmış ultrason dalgaları kullanarak tümör dokusunu ısıtarak yok eden bir tedavi yöntemidir. Bu dalgalar, tümör üzerinde yüksek bir ısı (koagülasyon nekrozu) oluşturarak tümör hücrelerinin ölümüne yol açar. HIFU, cerrahi bir kesi gerektirmez ve genellikle lokal veya bölgesel anestezi altında yapılır.
Her bir minimal invaziv yöntemin avantajları ve potansiyel riskleri vardır. En uygun tedavi yönteminin seçimi, fibroadenomun boyutu, konumu, sayısı ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlıdır.
İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği
0232 398 3700 – İç Hat:55387
info@girisimsel.com.tr
Telefon: 0232 398 3700 İç Hat: 55387
İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği
Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK
1986 yılında Elbistan’da doğmuştur. 2010 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2015 yılında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Radyoloji ihtisasını aldı. 2015-2017 yılları arasında Tatvan Devlet Hastanesinde zorunlu hizmetini yapmıştır. 2018 yılından itibaren İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Girişimsel Radyolog olarak çalışmaktadır.