Pazartesi- Cuma 09.00 - 16.00 0232 398 3700 – İç Hat:55387 Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK
Minimal İnvaziv
Ameliyatsız, Kesi yok
Görüntüleme Eşiliğinde
Hassas müdahale
Yenilikçi
İnovasyonla sürekli gelişim
Bize Ulaşın

Meme Biyopsisi

Meme Biyopsisi: Anormal Bulgular ve Teşhis Süreci Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tarama mamografisinde anormal bir bulguya rastlanmış olabilir veya memenizde bir kitle veya değişiklik fark etmiş olabilirsiniz. Bu durumda, meme kanseri olup olmadığını öğrenmek için takip testleri yapmanız gerekecektir.

Birçok durumda, ek meme görüntüleme ile meme kanseri dışlanabilir. Bu, tanısal mamografi, meme ultrasonu veya meme MRG olabilir.

Bu ek görüntüleme sonrasında meme kanseri dışlanamazsa, bir biyopsi yapılması gerekecektir. Biyopsi, memenin şüpheli bölgesinden hücreleri veya doku parçalarını çıkarır. Patolog, hücreleri veya dokuyu bir mikroskop altında inceleyerek kanserin varlığını görmek için analiz eder.

Biyopsi, meme kanserini teşhis edebilen ve onaylayabilen tek testtir.

Doktorunuz, aşağıdaki durumlarda meme biyopsisi önerebilir:

  • Siz veya doktorunuz meme içinde bir kitle veya sertlik hissedebilir.
  • Mamografinizde memenizde şüpheli bir alan görülebilir.
  • Ultrasonografi veya meme manyetik rezonans görüntülemede (MRG) şüpheli bir bulgu ortaya çıkabilir.
  • Meme ucu veya areolada (meme başının etrafındaki bölge) garip değişiklikler görülebilir, bu değişiklikler kabuklanma, pullanma, ciltte çekinti veya kanlı bir akıntı içerebilir.

Meme’de biyopsi çeşitleri:

Tüm meme biyopsilerinde Girişimsel Radyoloji uzmanı, anormal hücrelerin veya dokunun kesin konumunu mamografi, ultrason, MRG veya diğer görüntüleme teknikleri kullanarak belirler. Hangi tekniğin kullanılacağı, hücrelerin veya dokunun nasıl göründüğüne, lezyonun yapısına ve lezyonların en iyi görüntüsünü oluşturmanın neyi gerektireceğine bağlıdır.

  1. İnce iğne biyopsisi: Prosedür sırasında, doktor şüpheli değişikliklerin bulunduğu meme bölgesine çok ince bir iğne yerleştirir ve birkaç hücre çıkarır. İnce iğne biyopsisioldukça hızlıdır ve verdiği rahatsızlık sadece birkaç saniye sürer. Bir patolog, sıvıları veya hücreleri mikroskop altında inceleyerek bunların iyi huylu (normal) veya kötü huylu (kanserli) olup olmadığını belirler. FNA, invaziv kanserlerle in situ kanserler arasındaki farkı güvenilir bir şekilde söylememize izin vermediği için meme kanserini teşhis etmenin başlıca yol olarak nadiren kullanılır.
  • Kalın iğne (Trucut-Kor) biopsisi: Daha kalın bir iğne, kitlenin veya şüphe edilen bölgenin içine yönlendirilir. Küçük dokuların silindir şeklinde çıkarılmasını sağlayan parçalar alınır. Kesi yapılmasına ihtiyaç duyulmaz.

Elle hissedilebilen meme kitlelerini biyopsi yapmanın standart ve tercih edilen yolu, Kalın iğne Trucut biyopsisidir. Bununla birlikte, ince iğne aspirasyonu, bazen meme üzerindeki bir kitleyi veya koltuk altı bölgesindeki şüpheli lenf bezlerini hızlı bir şekilde örneklemek için yapılır.

  • Stereotaktik meme biyopsisi: Biyopsiyi yönlendirmek için  mamografi kullanılır. Daha önceki bir görüntüleme işlemi anormal doku bulunmasına neden olduysa, bir stereotaktik biyopsiye ihtiyaç duyabilirsiniz. Özellikle sadece mamografide görülebilen erken evre kanserlerde ve  mikrokalsifikasyon alanlarında kullanılır. Bu işlem, Girişimsel Radyoloğun cerrahi gibi daha invazif yöntemler kullanmadan test için küçük bir doku örneği bulmasına ve çıkarmasına olanak tanır.
  • Vakum meme biyopsisi: Bu biyopsi sırasında, Girişimsel Radyoloji uzmanı cildinizde küçük bir kesi yapar ve özel bir biyopsi iğnesini yerleştirir. Daha sonra bir vakumlu alet kullanarak meme dokusunun birden fazla küçük örneğini biyopsi iğnesinin merkezine çeker. Bu yöntem, trucut kalın iğneli biyopsiye göre daha fazla doku çıkarır ve genellikle görüntüleme rehberliğinde yapılır.
  • Cerrahi Biyopsi: Kalın iğne trucut biyopsisi, meme kanserini teşhis etmek için standart ve tercih edilen yöntemdir. Nadir durumlarda teşhis için cerrahi bir biyopsi gerekebilir. Çoğu cerrahi biyopsi, eksizyonel biyopsilerdir. Eksizyonel bir biyopsi ile, anormal bölgenin tamamı (ve etrafındaki bazı normal doku) çıkarılır. İnsizyonel meme biyopsisinde ise, cerrahınız meme içindeki bir kitle veya anormal bir bölgenin sadece bir kısmını çıkarmak için cerrahi işlem yapar.

Eksizyonel biyopsinin dezavantajları, iğne biyopsisi ile karşılaştırıldığında şunlar olabilir:

  • Daha invazif bir işlem olduğu için cerrahi gerektirir ve daha fazla doku çıkarılmasını içerir.
  • Eksizyonel biyopsi sonrası iyileşme süresi daha uzun ve daha rahatsız olabilir.
  • Cerrahi müdahale, enfeksiyon riskini artırabilir ve morarmaya neden olabilir.
  • Eğer invaziv meme kanseri bulunursa, lenf bezlerinin ayrı bir cerrahi işlemle kontrol edilmesi gerekebilir.
  • Eksizyonel biyopsi sırasında çıkarılan doku miktarı, meme görünümünü ve dokunsal hissi (duyusal algı) değiştirebilir.
  • Eğer eksizyonel biyopsi sonuçları kanser değilse (iyi huylu), ihtiyacından fazla cerrahi işlem yapılmış olabilir.

Bu nedenlerden dolayı, eksizyonel biyopsi, bazı durumlarda iğne biyopsisine tercih edilirken, riskleri ve olası dezavantajları dikkate alınmalıdır.

Meme’de biyopsi zaralımıdır, tehlikelimidir?

Meme biyopsisi genellikle güvenli bir prosedürdür, ancak her tıbbi prosedürde olduğu gibi bazı riskleri vardır.

Olası riskler arasında enfeksiyon, kanama, memede morarma ve ağrı bulunur. Bu riskler düşüktür ve genellikle hafiftir. Ciddi komplikasyonlar nadirdir. Biyopsi sonrasında memede birkaç gün hafif bir ağrı olabilir. İyileşme birkaç hafta sürebilir. Bazı önlemler (soğuk uygulama, ağrı kesiciler, dinlenmek) rahatlamaya yardımcı olabilir.

Genel olarak, meme biyopsisi rutin bir prosedürdür ve sonuçları elde etmek için güvenli ve etkili bir yoldur. Riskler her zaman mevcuttur, ancak bir uzman tarafından düzgün şekilde yapıldığında, biyopsi çoğu hasta için güvenlidir. Doktorunuz size işlemin risklerini ve faydalarını açıklayacaktır, böylece bilgilendirilmiş bir karar verebilirsiniz. Endişeleriniz varsa doktorunuzla konuşmaktan çekinmeyin.

Bazı hastalar, meme biyopsisinin kanserin yayılmasına neden olup olamayacağı konusunda endişeler ifade edebilirler. Ancak meme iğne biyopsisinin uzun vadeli olumsuz etkilerine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır. Sağlık profesyonelinizin yönlendirmelerini takip etmek ve gerektiğinde biyopsi yaptırmak önemlidir, çünkü bu teşhis ve tedavi için kritik bir adımdır.

Mikrokalsifikasyon Biyopsisi

Mikrokalsifikasyon biyopsisi, memedeki küçük kalsiyum birikintileri (mikrokalsifikasyonlar) olan alanlardan doku örneği almak için yapılan bir biyopsi türüdür. Mikrokalsifikasyonlar meme kanserinin erken belirtilerinden biri olabilir. Genellikle mamografi ile tespit edilirler. Çoğu mikrokalsifikasyon kanserle ilişkili değildir, ancak bazı tipleri kanser riski taşıyabilir.

Mikrokalsifikasyon biyopsisinde ince iğne aspirasyon biyopsisi veya kalın iğne (trucut) biyopsisi kullanılabilir. İnce bir iğne kalsiyum birikintilerinin olduğu alana yönlendirilir ve çok küçük doku örnekleri alınır. Bu örnekler daha sonra laboratuvarda incelenir. Eğer kanser veya öncü lezyonlar tespit edilirse, ilave testler ve tedavi gerekebilir.

Biyopsi işlemi genellikle lokal anestezi altında yapılır ve birkaç dakika sürer. Hafif rahatsızlık hissedebilirsiniz ancak genellikle şiddetli ağrı olmaz. Biyopsi sonrasında bölgede hafif morarma olabilir.

Mikrokalsifikasyon biyopsisi, bu erken belirtilerin kanser ile ilişkili olup olmadığını belirlemek için önemli bir tanı araçtır. Doktorunuz süreci ve olası riskleri hakkında size daha fazla bilgi verecektir.

Koltuk altı lenf bezi biyopsisi

Meme kanseri yayıldığında, genellikle ilk olarak koltuk altında bulunan lenf bezlerine gider. Kanserin lenf bezlerine yayılıp yayılmadığını bilmek, doktorların kanserin en iyi nasıl tedavi edileceğini bulmalarına yardımcı olur.

Koltuk altı lenf bezi biyopsisi, koltuk altı bölgesindeki lenf bezlerinden örnek alınması işlemidir. Lenf bezleri vücudun bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve enfeksiyonlar ile kanser gibi hastalıklarla savaşır. Koltuk altı lenf bezleri, meme ve koltuk altı bölgesindeki lenf sıvısını drene eder.

Koltuk altı lenf bezi biyopsisi şu durumlarda yapılır:

  • Meme kanseri şüphesi varsa, koltuk altı lenf bezlerinde kanser yayılımı olup olmadığını kontrol etmek için.
  • Koltuk altında şişlik oluşmuş lenf bezlerinin nedenini belirlemek için.
  • Başka bir bölgedeki kanserin koltuk altı lenf bezlerine yayılıp yayılmadığını anlamak için.

Birads 3 lezyon biyopsisi

BIRADS, meme görüntüleme bulgularını raporlamak ve standart hale getirmek için kullanılan bir sistemdir. BIRADS 3 kategorisi “muhtemelen benign (iyi huylu)” bulguları ifade eder. BIRADS 3 biyopsisi, mammogram veya ultrasonda BIRADS 3 kategorisine giren ancak tamamen benign olarak değerlendirilemeyen bir lezyonun biyopsi için hedeflenmesi anlamına gelir.

BIRADS 3 lezyonları şunları içerebilir:

  • İyi sınırlı kitleler
  • Yoğun olmayan mikrokalsifikasyonlar
  • Memede asimetri (bir taraf diğerinden farklı görünür)

Bu bulguların çoğunluğu iyi huyludur, ancak bazıları kanser öncüsü olabilir. Bu nedenle biyopsi önerilir. BIRADS 3 biyopsilerinin yaklaşık %5-10’unda kanser saptanır.

Sonuç olarak, BIRADS 3 biyopsisi muhtemelen iyi huylu ama mümkün olduğunca ekarte etmek istediğimiz kanser ihtimalini araştırmak için yapılır. Biyopsi sonucu ya iyi huylu olarak raporlanır ya da tanıyı netleştirmek için ek değerlendirme gerekebilir.

Birads 4 lezyon biyopsisi

BIRADS 4, “Malignite şüpheli” olarak derecelendirilir ve genellikle biyopsiyi gerektirir. BIRADS 4 biyopsisi, muhtemel maligniteyi (kanser) araştırmak amacıyla BIRADS 4 kategorisine giren şüpheli bir mamografi veya ultrason bulgusundan örnek alınmasını ifade eder.

BIRADS 4 bulguları şunları içerebilir:

  • Belirgin şekilli kitleler
  • Mikrokalsifikasyon kümeleri
  • Memede spiküle kenarlı kitle
  • Memede asimetrik yoğunluk

BIRADS 4 bulgularının çoğu kanser değildir, ancak yaklaşık %10-20’sinde kanser saptanır. Bu nedenle, ek değerlendirme ve genellikle biyopsi önerilir.

BIRADS 4 biyopsisi yapılmazsa, bulguların kanser olma olasılığı atlanabilir. Erken teşhis, tedavi seçeneklerini ve sonuçlarını iyileştirir. Sonuç olarak, BIRADS 4 biyopsisi şüpheli bulguları aydınlatmak ve zamanında tanı koymak için çok önemlidir.

Birads 5 lezyon biyopsisi

BIRADS 5 biyopsisi, yüksek olasılıkla maligniteyi (kanser) gösteren bir mamografi veya ultrason bulgusundan örnek alınmasını ifade eder.

BIRADS 5 bulgularının bazı örnekleri:

  • Belirgin sınırları olan kitle
  • Yoğun ve dağınık mikrokalsifikasyonlar
  • Spiküler kenarlı büyük kitle
  • Meme cildinde çekinti

BIRADS 5 bulguları kanser açısından oldukça şüphelidir ve tanıyı doğrulamak için biyopsi yapılması çok önemlidir. BIRADS 5 lezyonlarının %95’inden fazlası kanserdir.

Biyopsi, genellikle kalın iğne trucut biyopsisi veya eksizyonel (cerrahi) biyopsi ile yapılır. Kanser doğrulanırsa, tedavi seçenekleri belirlenir.

Sonuç olarak, BIRADS 5 biyopsisi meme kanseri kuşkusu çok yüksek lezyonlar için yapılır ve tanıyı netleştirmek için gereklidir.

Memede biyopsi sonrası sertlik, şişlik ve morarma neden olur?

Memede biyopsi sonrası sertlik, şişlik ve morarma (ekimoz) görülmesi beklenen bir durumdur ve genellikle endişelenecek bir durum değildir. Bu belirtilerin oluşma nedenleri şunlar olabilir:

  • Sertlik ve şişlik, biyopsi alanında oluşan normal iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Vücut bu alanda hasarı onarmaya çalışır. Bu, birkaç hafta ya da ay sürebilir.
  • Morluk, biyopsi sırasında bazı küçük kan damarlarının zedelenmesinden kaynaklanır. Kan, cilt altına sızar ve morarma oluşturur.
  • Lokal anestezi enjeksiyonu da morarma ve şişliğe neden olabilir.
  • Biyopsi iğnesinin meme dokusunu delici hareketi de hasara yol açabilir.
  • Ağrı kesicilerin kullanımı da kanama riskini arttırabilir.

Bu belirtiler genellikle zararsızdır ve zaman içinde kaybolur. Ancak çok şiddetli ağrı, sıcaklık, kızarıklık ya da akıntı varsa enfeksiyon belirtisi olabilir ve doktora danışılmalıdır.

Biyopsi sonrası bakımı dikkatli yapmak (soğuk uygulama, sıkı sargı, dinlenmek gibi) rahatlamayı ve iyileşmeyi hızlandıracaktır. Ağrı devam ederse ağrı kesici kullanılabilir. Genel olarak bu belirtiler endişe verici değildir ancak doktorun talimatlarına uyulmalıdır.

Memede biyopsi sonrası ağrı olur mu?

Meme biyopsisinden sonra memede bir miktar ağrı ve rahatsızlık hissi normaldir ve yaygın bir yan etkidir. Ancak bu ağrı genellikle hafiftir ve birkaç gün içinde geçer.

Ağrının bazı olası nedenleri:

  • Biyopsi iğnesinin meme dokusunda oluşturduğu hasar
  • Biyopsi bölgesinde meydana gelen kanama ve morarma
  • Lokal anestezi enjeksiyonu ve etkisinin geçmesiyle ortaya çıkan ağrı
  • İyileşme sürecinde biyopsi bölgesindeki hassasiyet
  • Biyopsiden sonra kol hareketleri yapmak ağrıyı tetikleyebilir

Biyopsiden hemen sonra ve birkaç gün boyunca memede künt bir ağrı veya sızlama tarzında ağrı olabilir. Ağrı kesiciler bu ağrıyı hafifletebilir. Soğuk kompres de yardımcı olabilir.

Meme Biyopsi Animasyonu

Meme Biyopsi Animasyonu

Kaynaklar

  1. Cleveland Clinic: Bu site, farklı meme biyopsisi türleri ve her birinin nasıl gerçekleştirildiği hakkında ayrıntılı bilgiler sunar. Ultrasound, MRI ve cerrahi biyopsiler gibi çeşitli tekniklerin kullanımını ve her bir prosedür sırasında neler beklemeniz gerektiğini açıklar. Ayrıca biyopsi sonrası bakım ve olası komplikasyonlar hakkında da bilgi verir. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
  2. RadiologyInfo.org: Bu kaynak, özellikle ultrason rehberliğinde yapılan meme biyopsisini açıklar. Prosedürün nasıl çalıştığını, hangi ekipmanların kullanıldığını ve işlem sırasında neler beklenebileceğini ayrıntılı bir şekilde anlatır. Ayrıca, biyopsi sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi sağlar. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
  3. National Breast Cancer Foundation: Bu site, meme biyopsisinin ne olduğunu, hangi türlerinin bulunduğunu ve her bir türün nasıl yapıldığını detaylandırır. Ayrıca, anormal mamogram sonuçları sonrası hangi adımların atılması gerektiği konusunda da rehberlik eder. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.