Embolizasyon, hedeflenen damarların kontrollü olarak kapatılması prensibine dayanan, cerrahi kesi gerektirmeyen minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. İşlem, genellikle anjiyografi cihazı eşliğinde, kasık veya bilek damarından girilerek gerçekleştirilir. Amaç; hastalıklı, hasarlı veya gereksiz kan akışı sağlayan damarı kapatarak hastalığın tedavisine katkıda bulunmaktır.
Son 30 yılda embolizasyon, damar hastalıklarından tümör tedavilerine, travmatik kanamalardan fonksiyonel girişimlere kadar çok geniş bir alanda kullanılmaya başlanmıştır.

Embolizasyonun Temel Prensibi
Embolizasyonun temel mantığı, damar içine özel tıkayıcı maddeler (embolik ajanlar) bırakılmasıdır. Bu maddeler, kanın hedeflenen bölgeye ulaşmasını engelleyerek:
Kanamayı durdurur,
Tümörü besleyen damarları kapatır,
Gereksiz veya hastalıklı damarların devre dışı bırakılmasını sağlar.
Kullanılan başlıca embolik materyaller:
Koil: Spiral şeklinde, damarın içini mekanik olarak tıkayan metal yapı.
Mikrosfer / partikül: Kan akışını tamamen engelleyecek boyutta küçük tanecikler.
Polidokanol köpük: Özellikle toplardamar hastalıklarında damar iç duvarını kaplayan ve damar yapısını kapatan madde.
Yapıştırıcılar (glue): Damar içinde hızla katılaşarak tıkanma sağlayan özel sıvılar.
Geçici maddeler: Jelatin sünger gibi bir süre sonra eriyen ve damar yapısını tekrar açabilen ajanlar.
Tüm işlem, anjiyografi veya floroskopi altında gerçek zamanlı olarak görüntülenir. Böylece embolik madde sadece hedef damara bırakılır, sağlıklı damarlara gitmesi engellenir.
Hangi Durumlarda Uygulanır?
Embolizasyon çok farklı hastalıkların tedavisinde kullanılır:
Anevrizma ve damar malformasyonları: Beyin, karaciğer, böbrek gibi organlardaki anormal damar yapılarında kanama riskini azaltmak için.
Kanama kontrolü:
Travma sonrası iç kanamalar
Doğum sonrası aşırı kanama (postpartum hemoraji)
Sindirim sistemi kanamaları
Onkolojik tedaviler:
Karaciğer tümörleri (Hepatoselüler karsinom, metastazlar)
Rahim miyomları
Böbrek tümörleri
Toplardamar hastalıkları:
Varikosel
Pelvik konjesyon sendromu
Hemoroid (basur)
Fonksiyonel girişimler:
Dalak küçültme (splenik embolizasyon)
Hormonal aktiviteyi azaltma (hormon salgılayan tümörlerde)
Embolizasyon Türleri
Hedefe Göre
Arteryel embolizasyon: Atardamarlara uygulanır (kanama kontrolü, tümör beslenmesinin kesilmesi).
Venöz embolizasyon: Toplardamarlara uygulanır (varikosel, pelvik varis, hemoroid).
Kullanılan Malzemeye Göre
Geçici embolizasyon: Bir süre sonra eriyip damarın yeniden açıldığı yöntemler.
Kalıcı embolizasyon: Damarın ömür boyu kapalı kalmasını sağlayan materyaller.
Tedavi Amacına Göre
Küratif (tedavi edici): Hastalığı tamamen ortadan kaldırmak için yapılır.
Palyatif (semptom azaltıcı): Hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak veya şikayetleri azaltmak için uygulanır.
İşlem Nasıl Yapılır?
Embolizasyon, deneyimli girişimsel radyologlar tarafından, özel donanımlı anjiyo ünitesinde gerçekleştirilir. Süreç şu adımlardan oluşur:
Hasta değerlendirmesi ve hazırlık
Kan tahlilleri, görüntüleme (BT, MR, Doppler ultrason) ile hedef damar belirlenir.
Kullanılacak embolik materyal planlanır.
Hastaya işlem hakkında bilgi verilir ve onam alınır.
Anestezi ve giriş
Çoğunlukla lokal anestezi altında yapılır. Gerekirse sedasyon eklenir.
Damar yolu genellikle kasık (femoral arter/ven) veya bilekten (radyal arter) açılır.
Kateterle hedef damara ulaşma
İnce bir kateter damar içinden ilerletilir.
Anjiyografi ile damar yapısı detaylı olarak görüntülenir.
Embolik maddenin verilmesi
Koil, partikül, köpük veya yapıştırıcı gibi seçilen materyal kontrollü şekilde enjekte edilir.
İşlem sırasında sürekli görüntüleme ile maddenin yalnızca hedef damarda kaldığı doğrulanır.
İşlem sonrası
Kateter çıkarılır, giriş yeri kapatılır.
Hasta birkaç saat gözlem altında tutulur.
Avantajlar ve Dezavantajlar
Avantajlar:
Cerrahi kesi gerektirmez.
Genellikle lokal anestezi ile yapılabilir.
Hastanede yatış süresi kısadır (çoğu zaman aynı gün taburcu).
Kan kaybı riski çok düşüktür.
İyileşme süresi hızlıdır, hastalar kısa sürede günlük yaşamına döner.
Dezavantajlar / sınırlılıklar:
Her damar yapısında uygulanamayabilir.
Bazen hedef damara ulaşmak teknik olarak mümkün olmayabilir.
Tekrarlayan işlemler gerekebilir.
Riskler ve Olası Komplikasyonlar
Her tıbbi işlemde olduğu gibi embolizasyonun da bazı riskleri vardır:
Giriş yeri problemleri: Morarma, hafif kanama veya hematom.
Enfeksiyon: Nadir görülür, antibiyotik ile önlenebilir.
Hedef dışı embolizasyon: Embolik maddenin istenmeyen bölgeye gitmesi, bu durum tecrübeli ellerde çok nadirdir.
Post-embolizasyon sendromu: İşlem sonrası hafif ateş, ağrı, halsizlik; genellikle birkaç günde düzelir.
Doku hasarı: Damarın beslediği bölgede kan akışının kesilmesine bağlı hasar (özellikle tümörlerde amaçlanan bir durumdur).
İşlem Sonrası Süreç ve Takip
Gözlem: İşlem sonrası birkaç saat veya gerektiğinde bir gece gözlem altında kalınır.
Ağrı kontrolü: İlk günlerde hafif ağrı olabilir; basit ağrı kesiciler ile kontrol edilir.
Fiziksel aktivite: İlk 1-2 gün ağır egzersizden kaçınılır.
Kontrol görüntülemeler: BT, MR veya Doppler ile tedavi başarısı ve damar durumu değerlendirilir.
Günlük hayata dönüş: Çoğu hasta 2-3 gün içinde normal yaşamına geri döner.
Bilimsel Kanıtlar ve Güncel Kılavuzlar
Genel standartlar: Emboloterapi süreçleri ve teknik parametreler için CIRSE ve SIR dokümanları temel başvuru niteliğindedir.
Onkoloji (HCC – TACE): Orta evre HCC’de TACE’in yeri ve uygulama ilkeleri güncel EASL kılavuzlarında ayrıntılıdır.
Obstetrik kanama (PPH): Uterusu koruyan, hızlı ve etkili bir seçenek olarak embolizasyonun endikasyon ve teknik nüansları SoP dokümanlarında netleştirilmiştir; FIGO da uygun merkezlerde embolizasyonu konservatif yaklaşım içinde değerlendirir.
Uterin fibroid embolizasyonu (UFE): Kalite göstergeleri ve prosedürel parametreler SIR kalite iyileştirme dokümanında yer alır.
Sık Sorulan Sorular
İşlem ne kadar sürer?
Endikasyon ve damar yapısına göre değişir; genellikle 30 dakika ile 2 saat arasında tamamlanır.
Ağrılı mıdır?
İşlem sırasında lokal anestezi ve gerekirse hafif sedasyon uygulanır. Çoğu hasta yalnızca giriş yerinde hafif bir baskı veya ısınma hissi tarif eder. İşlem sonrası hafif ağrı veya ateş birkaç gün sürebilir.
Hastanede yatış gerekir mi?
Çoğu hasta aynı gün veya ertesi gün taburcu edilir.
Tekrar işlem gerekir mi?
Bazı hastalıklarda (örneğin tümörlerde veya çok sayıda yan damar bulunan olgularda) ek seans gerekebilir.
Radyasyon güvenliği nasıldır?
Modern anjiyo cihazları ve ALARA (As Low As Reasonably Achievable) prensibi ile radyasyon dozu minimuma indirilir; fayda-risk dengesi her zaman gözetilir.