Pazartesi- Cuma 09.00 - 16.00 0232 398 3700 – İç Hat:55387 Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK
Minimal İnvaziv
Ameliyatsız, Kesi yok
Görüntüleme Eşiliğinde
Hassas müdahale
Yenilikçi
İnovasyonla sürekli gelişim
Bize Ulaşın

Miyom Embolizasyonu: 8 Maddede Merak Edilenler

Miyomlardan Kurtulmanın Ameliyatsız Yolu: Embolizasyon Yöntemi

Miyom Embolizasyonu Nedir ve Nasıl Bir İşlemdir?

Miyom embolizasyonu (tıbbi adıyla uterin arter embolizasyonu), rahim içinde gelişen miyomları ameliyatsız, kansız ve rahmi koruyarak tedavi etmeye yarayan, girişimsel radyoloji tarafından uygulanan modern bir yöntemdir. Cerrahi müdahale istemeyen, rahmini aldırmak istemeyen ya da tekrarlayan miyom sorunları yaşayan kadınlar için etkili ve güvenli bir alternatiftir.


Öncelikle Miyom Nedir?

Miyomlar, rahmin kas tabakasından (myometrium) kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Genellikle hormonlara (özellikle östrojen ve progesteron) duyarlıdırlar. Tek başına olabilecekleri gibi, çok sayıda da olabilirler. Rahmin içinde, duvarında ya da dışında yerleşebilirler. Büyüklükleri birkaç mm’den 10-15 cm’ye kadar değişebilir.


Miyom Embolizasyonunun Temel Mantığı Nedir?

Miyomlar, rahim arterlerinden gelen kan akımıyla beslenir. Embolizasyon işleminde amaç, miyomu besleyen damarları tıkayarak miyomun kan akımını kesmek ve böylece zamanla miyomun küçülmesini ve şikayetlerin azalmasını sağlamaktır.


İşlem Nasıl Yapılır? Adım Adım Miyom Embolizasyonu

1. Girişimsel Radyoloji Ünitesinde Yapılır:
İşlem, ameliyathane şartı olmadan, steril anjiyo odasında gerçekleştirilir. Genellikle lokal anestezi ve hafif bir sedasyon ile yapılır (hasta uyanıktır ama rahatlatılmış olur).

2. Kasık Atardamarından Girilir:
Kasık bölgesindeki femoral arterden çok ince bir kateterle (yaklaşık 1 mm çapında) damar içine girilir. Röntgen (anjiyografi) eşliğinde kateter rahim arterlerine ilerletilir.

3. Miyomu Besleyen Damarlar Tespit Edilir:
Rahmin her iki tarafındaki uterin arterler görüntülenir. Miyoma giden damarlar özel olarak seçilir.

4. Embolizasyon Ajanları Enjekte Edilir:
Miyoma özel mikro partiküller (örneğin polivinil alkol – PVA veya embosfer partikülleri) damar içine verilerek bu damarlar tıkanır. Böylece miyoma giden kan akımı durdurulur.

5. Kateter Çıkarılır ve İşlem Sonlanır:
Tüm işlem genellikle 45-60 dakika sürer. İşlem sonrası kasıktaki giriş yeri basit bir bandajla kapatılır; dikiş gerekmez.

miyom embolizasyon anjiyo görüntüsü

İşlem Sonrası Süreç Nasıldır?

  • Hastalar çoğunlukla 1 gece hastanede gözlem altında tutulur.
  • İlk birkaç gün kasık ve karında kramp tarzı ağrılar, halsizlik, hafif ateş olabilir (bu tabloya postembolizasyon sendromu denir) – basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
  • Günlük hayata dönüş genellikle 3-7 gün içinde olur.
  • Miyomlar genellikle ilk 3-6 ay içinde %50-80 oranında küçülür, kanama ve ağrı şikayetleri belirgin azalır.

Miyom Embolizasyonunun Avantajları

ÖzellikAçıklama
AmeliyatsızdırGenel anestezi gerekmez, kesi yoktur.
Rahim koruyucudurRahim alınmaz, doğurganlık potansiyeli korunabilir.
İyileşme süresi kısadırHastalar birkaç gün içinde normal yaşama dönebilir.
Tekrarlayan miyomlarda da etkilidirDaha önce ameliyat olmuş hastalarda da uygulanabilir.
Yüksek başarı oranıHastaların %80-90’ında semptomlar belirgin şekilde azalır.

Miyom Embolizasyonu Hakkında Bilimsel Dayanak Var mı?

Evet. Çok sayıda bilimsel çalışma, miyom embolizasyonunun hem etkili hem de güvenli bir yöntem olduğunu göstermiştir.

🔹 Cochrane 2022 Derlemesi: Embolizasyon; menoraji, pelvik ağrı ve baskı semptomlarında %85’in üzerinde iyileşme sağlamaktadır.

🔹 FUME Çalışması (CVIR, 2012): Embolizasyonun myomektomiye benzer düzeyde semptom kontrolü sağladığı, fakat daha az invaziv ve daha hızlı iyileşme sunduğu ortaya konmuştur.

🔹 Peng 2024 Derlemesi: Bu sistematik derleme ve meta-analiz, semptomatik uterin fibroidlerin tedavisinde uterin arter embolizasyonu (UAE) ile miyomektomiyi karşılaştırmıştır. Çalışma, UAE’nin erken komplikasyon oranının daha düşük olduğunu, ancak miyomektomiye göre daha yüksek yeniden müdahale (reintervensiyon) ve histerektomi oranlarına sahip olduğunu göstermiştir. Her iki yöntemin de semptomları iyileştirmede etkili olduğu bulunmuştur.

🔹 Geschwind 2025 Çalışması: Bu geniş kapsamlı prospektif çalışma, ayakta tedavi (outpatient) ortamında UAE uygulanan fibroid hastalarında yaşam kalitesi değerlendirmesini incelemiştir. Çalışma, UAE’nin semptomları (kanama, ağrı, bası semptomları) ve genel yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirdiğini ortaya koymuştur. Bu çalışma, UAE’nin ayakta tedavi merkezlerinde güvenli ve etkili bir şekilde uygulanabileceğini desteklemektedir.


Miyom Embolizasyonu Kimler İçin Uygundur? Herkese Uygulanabilir mi?

Miyom embolizasyonu (uterin arter embolizasyonu, UAE), rahimdeki miyomlara bağlı şikayetleri olan kadınlar için cerrahi dışı bir tedavi seçeneğidir. Ancak her tedavi gibi bu yöntem de her hastaya uygun değildir. Başarı ve güvenlik açısından doğru hasta seçimi çok kritik bir basamaktır. Aşağıda bu işlemin kimler için uygun olduğunu ve kimlerde dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini açıklıyoruz.


Kimler İçin Uygundur?

Aşağıdaki gruplardaki hastalar için miyom embolizasyonu genellikle çok uygun bir seçenektir:

1. Rahmini Korumak İsteyen Kadınlar

Çocuk sahibi olmayı planlayan veya rahmini aldırmak istemeyen kadınlar için, UAE rahim koruyucu bir alternatif sunar.

2. Cerrahi İstemeyen veya Cerrahi Riski Yüksek Olanlar

Genel anestezi almak istemeyen, ameliyat sonrası iyileşme sürecinden kaçınmak isteyen ya da altta yatan hastalıklar nedeniyle cerrahi riski yüksek olan kadınlarda UAE güvenli bir alternatiftir.

3. Miyomlara Bağlı Şikayetleri Olanlar

Yoğun adet kanaması, adet düzensizliği, kasık ve bel ağrısı, sık idrara çıkma, kabızlık gibi şikayetleri olan ve bunların miyomlarla ilişkili olduğu saptanan hastalar için UAE etkilidir.

4. Tekrar Miyom Oluşmuş Hastalar (Cerrahi Geçmişi Olanlar)

Daha önce myomektomi (miyom ameliyatı) geçirmiş, ancak miyomları tekrar etmiş kadınlar için UAE ikinci müdahale olarak uygundur.

5. Miyomların Yerleşimi ve Boyutu Uygun Olanlar

Subseröz ve intramural yerleşimli, rahim boşluğunu çok fazla bozmayan miyomlarda embolizasyonun başarısı yüksektir.

submukozal, subseröz, intramural, rahim içi, saplı myom

Herkese Uygun Değildir: Dikkatle Değerlendirilmesi Gereken Durumlar

Miyom embolizasyonu bazı özel durumlarda uygulanmamalı ya da çok dikkatli hasta seçimi yapılmalıdır:

1. Aktif Gebelik

Gebelik döneminde embolizasyon yapılmaz. Bu işlem doğum sonrası veya gebelik dışı dönemde planlanmalıdır.

2. Submukozal Miyomlar

Rahim iç boşluğunu tamamen kaplayan submukozal miyomlar, embolizasyondan sonra dışarı atılabilir ve bu durum ağrı veya enfeksiyon riski yaratabilir. Bu tip miyomlarda histeroskopik cerrahi daha uygun olabilir.

3. Malignite Şüphesi

Hızla büyüyen, düzensiz yapılı miyomlarda sarkom gibi kötü huylu tümörler ayırt edilmeden UAE yapılmamalıdır. Önce malignite dışlanmalıdır.

4. İleri Endometriozis veya Pelvik Enfeksiyon

Pelvik enfeksiyonu olan ya da endometriozis nedeniyle farklı yapısal bozuklukları olan hastalarda embolizasyon komplikasyon riski taşıyabilir.

5. Böbrek Yetmezliği veya Kontrast Madde Alerjisi

İşlem sırasında kullanılan kontrast madde nedeniyle, böbrek fonksiyon bozukluğu olan veya ağır kontrast alerjisi olan hastalarda alternatifler düşünülmelidir.

6. Doğurganlık Planlayan Kadınlar

UAE sonrası gebelik mümkündür ancak her hasta için doğurganlık etkisi aynı değildir. Gebelik planlayan kadınlarda çok dikkatli değerlendirme yapılmalı, bazı durumlarda cerrahi tedavi (myomektomi) daha uygun olabilir.


Kişiye Özel Değerlendirme Şart

Her hastanın klinik durumu, miyomun yeri, sayısı, boyutu ve doğurganlık beklentisi farklıdır. Bu nedenle standart bir tedavi yaklaşımı yerine kişiselleştirilmiş değerlendirme yapılmalıdır.

Miyom Embolizasyonunun Başarı Oranı Nedir?

Miyom embolizasyonu (uterin arter embolizasyonu – UAE), doğru endikasyonla ve deneyimli bir girişimsel radyolog tarafından uygulandığında yüksek başarı oranlarına sahip, güvenilir ve etkili bir tedavi yöntemidir. Klinik başarı; hastanın semptomlarındaki iyileşme, yaşam kalitesindeki artış ve tekrar cerrahiye ihtiyaç duymama oranı üzerinden değerlendirilir.

Semptomatik Başarı Oranları

Çeşitli randomize kontrollü çalışmalar ve sistematik derlemeler, miyom embolizasyonunun semptomları azaltmada %85–92 arasında başarı sağladığını göstermektedir. Bu semptomlar arasında:

  • Aşırı adet kanamaları (menoraji)
  • Pelvik ağrı ve kramp
  • Karında dolgunluk hissi
  • Mesane veya bağırsaklara basıya bağlı şikayetler yer alır.

Özellikle kanama ve ağrı şikayetlerinde en hızlı ve etkili iyileşme gözlenmektedir. Kanama şikayeti olan hastaların yaklaşık %90’ında, embolizasyon sonrası kanama ya tamamen ortadan kalkmakta ya da anlamlı düzeyde azalmaktadır.

Miyom Hacmindeki Küçülme

Embolizasyon sonrasında miyomlara giden kan akımı kesildiği için, miyomlar besinsiz ve oksijensiz kalır. Bu durum hücresel düzeyde dejenerasyona yol açar ve miyom hacminde zamanla küçülme başlar. Literatürde:

  • Ortalama miyom hacminde %50–80 oranında küçülme
  • Rahim toplam hacminde %35–60 oranında azalma bildirilmektedir.

Küçülme genellikle ilk 3–6 ay içinde başlar, 1 yıl içinde maksimum düzeye ulaşır.

Yeniden Müdahale Oranları

Uygun hasta seçimi yapıldığında, işlem sonrası tekrar cerrahi ya da ikinci embolizasyon ihtiyacı düşüktür. Çalışmalar, UAE yapılan hastaların:

  • İlk 5 yıl içinde yaklaşık %10–15’inde tekrar müdahale gerekebileceğini göstermektedir.
  • Bu oran, özellikle çok sayıda veya çok büyük miyomu olan hastalarda daha yüksek olabilir.

Hasta Memnuniyeti ve Yaşam Kalitesi

UAE uygulanan kadınların büyük çoğunluğu, işlem sonrası yaşam kalitesinin belirgin şekilde arttığını ifade etmektedir. Yapılan anketlerde, hastaların %85–90’ı tedaviden memnun kaldıklarını ve benzer durumda olan kadınlara önerdiklerini belirtmiştir.

Miyom Embolizasyonu İşlemi Sırasında ve Sonrasında Ağrı Hissedilir mi?

Miyom embolizasyonu, genel olarak iyi tolere edilen, ancak hem işlem sırasında hem de sonrasında kontrollü ve yönetilebilir düzeyde ağrıya yol açabilen bir tedavi yöntemidir. Ağrının tipi ve şiddeti, hastanın ağrı eşiği, miyomların boyutu ve sayısı gibi faktörlere göre değişiklik gösterebilir. Bu süreci daha net anlatabilmek için işlem sırası ve işlem sonrası olmak üzere iki aşamada inceleyebiliriz:


İşlem Sırasında Ağrı Hissedilir mi?

Hayır, çoğu hastada işlem sırasında ciddi bir ağrı hissedilmez. Miyom embolizasyonu, anjiyo ünitesinde, genellikle lokal anestezi ve hafif sedasyon altında yapılır. Hasta uyanıktır ancak rahatlatıcı ilaçlarla gevşemiş ve ağrı eşiği yükselmiş durumdadır.

  • Girişim kasıktan (femoral arter) ya da daha güncel yaklaşımlarda el bileğinden (radial arter) yapılabilir. Bu bölge lokal anestezikle uyuşturulduğu için iğne girişinden kaynaklı bir ağrı hissedilmez.
  • Kateterin damar içinde ilerlemesi ya da embolizan partiküllerin verilmesi sırasında ağrı duyusu olmaz.
  • Nadiren uterin arterin spazmına bağlı hafif pelvik rahatsızlık hissedilebilir ancak bu durum anlık ve kısa sürelidir.

İşlem Sonrası Ağrı Ne Kadar Sürer ve Nasıldır?

İşlemden birkaç saat sonra başlayan ağrı, embolizasyonun doğal ve beklenen bir sonucudur. Çünkü miyomları besleyen damarlar tıkandığında miyom dokusu iskemiye girer (kan akımı kesilir) ve bu durum, tıpkı kalp krizinde ya da doku sıkışmasında olduğu gibi iskemik ağrıya neden olur.

  • Bu ağrı genellikle adet sancısına benzeyen, kasık bölgesine ve bele yayılan kramp tarzında bir ağrıdır.
  • En yoğun olduğu dönem ilk 12–24 saattir, ardından azalarak devam eder.
  • İlk 2–3 gün içinde belirgin şekilde azalır, genellikle 5–7 gün içinde tamamen geçer.

Hastaların büyük bir kısmı bu süreci:

  • Damar içi (IV) ağrı kesiciler,
  • Hasta kontrollü analjezi (PCA) pompaları,
  • Oral non-steroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID) gibi desteklerle rahatlıkla tolere eder.

Nadiren, miyomun dışarı atılması ya da enfekte olması gibi komplikasyonlara bağlı olarak ağrı uzayabilir; bu durumlar genellikle erken fark edilir ve yönetilir.


Ağrının Geçici ve Kontrol Altında Olduğu Unutulmamalıdır

İşlem sonrası yaşanan ağrı genellikle geçici, beklenen ve yönetilebilir bir süreçtir. Uzun vadede, hastaların büyük kısmı bu ağrıyı, miyomun sebep olduğu yıllık kanamalar, sancılar ve baskı hissiyle kıyaslandığında çok daha kısa ve tolere edilebilir bulmaktadır. Nitekim yapılan çalışmalarda, işlem sonrası ağrı yaşayan hastaların çoğu, bu sürecin sonunda elde ettikleri semptom kontrolünden yüksek memnuniyet duyduklarını bildirmiştir

Embolizasyon Sonrası Miyomların Küçülmesi Ne Kadar Sürer?

Miyom embolizasyonu sonrasında miyomların küçülme süreci hemen başlasa da, bu değişim yavaş ilerleyen ve aylar içerisinde belirginleşen bir süreçtir. İşlem sonrası miyomlara giden kan akımı kesildiği için dokuda oksijensizlik (iskemi) ve hücre ölümü başlar. Bu sürecin sonucunda miyomlar canlılığını kaybeder, zamanla büzüşür ve küçülür. Klinik gözlemler ve görüntüleme takiplerine göre miyomların hacminde anlamlı küçülme genellikle ilk 3 ay içinde fark edilmeye başlar, ancak en belirgin sonuçlar 6 ila 12 ay arasında ortaya çıkar. Yapılan çalışmalarda miyom hacminde %50’den fazla küçülme görülebileceği belirtilmiştir. Küçülmenin hızı ve oranı, miyomun başlangıç boyutuna, yapısına ve sayısına göre kişiden kişiye değişebilir. Özellikle büyük ve iyi damarlanmış miyomlarda küçülme daha çarpıcı olabilir. Bu süreç boyunca hastaların şikayetlerinde (kanama, ağrı, bası hissi gibi) kademeli ama anlamlı bir iyileşme izlenir.

Miyom Embolizasyonu Sonrasında Adet Düzensizliği veya Menopoz Riski Var mıdır?

Miyom embolizasyonu sonrası adet düzeninde geçici değişiklikler yaşanabilir; ancak kalıcı adet kaybı ya da erken menopoz gibi ciddi hormonal bozukluklar çok nadiren görülür. Bu durum hastanın yaşı, yumurtalık rezervi, rahmin damarlanma yapısı ve işlem sırasında kullanılan tekniklere göre değişkenlik gösterebilir.


Adet Düzensizlikleri Sık mı Görülür?

Embolizasyon sonrası ilk birkaç ay içinde:

  • Adet aralarının uzaması,
  • Kanamanın miktarında azalma,
  • Birkaç ay süren düzensiz kanamalar görülebilir.

Bu tablo genellikle geçici bir durumdur ve miyomların küçülmesiyle birlikte adet düzeni ilk 3–6 ay içinde normale döner. Özellikle aşırı kanama yaşayan hastalarda bu durum hasta açısından rahatlatıcı olabilir.


Menopoz Riski Var mı?

Uterin arter embolizasyonunun yumurtalık fonksiyonlarına etkisi minimaldir, ancak tamamen risksiz değildir. Menopoza girme riski:

Bu riskin nedeni, rahmi besleyen damarların yumurtalıklara giden damarlarla ortak dallarının olmasıdır. Bazı kadınlarda uterin arterin embolize edilmesi, yumurtalık damarlarını da kısmen etkileyebilir. Ancak deneyimli ellerde ve uygun tekniklerle bu risk oldukça düşüktür.


Risk Kimlerde Daha Fazla?

  • 45 yaş üstü, perimenopoz dönemindeki hastalarda
  • Yumurtalık rezervi düşük olan kadınlarda
  • Uterin arter ile over arterlerinin anatomik olarak çok yakın olduğu hastalarda

Bu nedenle doğurganlık planı olan hastalarda embolizasyon kararı verirken bu faktörler mutlaka değerlendirilmelidir.

Miyom Embolizasyonunun Gebe Kalma Üzerinde Olumsuz Bir Etkisi Olur mu?

Gebelik ile Miyom ve embolizasyon ilişkisi

Miyom embolizasyonu, rahmi koruyan minimal invaziv bir tedavi yöntemi olsa da, özellikle çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlar için “doğurganlığa etkisi” en çok merak edilen konulardan biridir. Embolizasyonun gebe kalma üzerindeki etkisi, tamamen miyomun yeri, kadının yaşı, yumurtalık rezervi ve yapılan işlemin teknik ayrıntılarına bağlı olarak değişebilir.


Embolizasyon Sonrası Gebe Kalmak Mümkün mü?

Evet, birçok kadın embolizasyon sonrası doğal yolla hamile kalabilir. Ancak bu olasılık hastanın bireysel özelliklerine göre değişir. Embolizasyon sonrası gebelik mümkün olmakla birlikte, bu yöntem özellikle aktif çocuk planı olmayan, ancak rahmini korumak isteyen hastalar için daha uygun kabul edilir.


Embolizasyonun Doğurganlık Üzerindeki Potansiyel Riskleri

  1. Uterin ortamın değişmesi:
    Miyomların küçülmesiyle birlikte rahim yapısı yeniden şekillenir. Ancak bazı vakalarda miyomun gerileme şekli veya miyomun parçalanarak rahim içine düşmesi, rahim içi ortamı olumsuz etkileyebilir.
  2. Endometriuma etkisi:
    İşlem sonrası rahim iç yüzeyine (endometrium) giden kan akımında geçici azalma olabilir. Bu, embriyonun tutunmasını zorlaştırabilir.
  3. Yumurtalık rezervi etkilenebilir mi?
    Over damarları uterin arterlere çok yakın olduğu için, özellikle yaş ilerledikçe yumurtalık kanlanmasında azalma riski doğabilir.
    • 40 yaş altı kadınlarda yumurtalık fonksiyonları genellikle korunur,
    • Ancak 45 yaş üstü kadınlarda menopoz riski belirgin şekilde artabilir .
  4. Plasental komplikasyon riski:
    Bazı çalışmalarda UAE sonrası gebeliklerde plasenta previa, erken doğum veya düşük riski gibi komplikasyonların, genel popülasyona göre bir miktar artabileceği bildirilmiştir. Ancak bu risklerin çoğu, miyomun kendisinden de kaynaklanabileceği için, doğrudan UAE’ye bağlanması zordur.

Pregnancy success and outcomes after uterine fibroid embolization: updated review of published literature: Yayınlanmış literatürün bu güncel derlemesi, UAE sonrası gebelik başarısını ve sonuçlarını özetlemektedir. UAE sonrası sağlıklı gebeliklerin bildirildiğini, ancak gebelik oranı ve komplikasyon riskleri konusunda belirsizliklerin devam ettiğini belirtmektedir. Özellikle erken araştırmaların olumsuz sonuçları olduğunu, ancak daha yeni verilerin gebelik olasılığının olduğunu gösterdiğini tartışmaktadır.

📞 Kliniğimiz ve İletişim

Miyom embolizasyonu, özellikle rahmini korumak isteyen kadınlar için ameliyatsız bir çözüm sunar. Hem güvenli hem de etkili bir yöntemdir ve yaşam kalitesini artırır.

Dr. Mehmet Hakan PIÇAK olarak kliniğimizde, her hastayı bireysel olarak değerlendiriyor, girişimsel radyolojinin sunduğu minimal invaziv seçeneklerle en uygun çözümü sunuyoruz.

👉 Eğer miyomlarınız hayat kalitenizi etkiliyorsa, ameliyatsız bir çözüm arıyorsanız, bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Uzm. Dr. Mehmet Hakan PIÇAK

Radyoloji Uzmanı

1986 yılında Elbistan’da doğmuştur. 2010 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2015 yılında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Radyoloji ihtisasını aldı. 2015-2017 yılları arasında Tatvan Devlet Hastanesinde zorunlu hizmetini yapmıştır. 2018 yılından itibaren İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Girişimsel Radyolog olarak çalışmaktadır.

Randevu Alın

    Telefon: 0232 398 3700  İç Hat: 55387

    İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği

    Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK

    Adres

    İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği

    0232 398 3700 – İç Hat:55387 
    info@girisimsel.com.tr

    Çalışma Saatleri

    Pazartesi - Cuma09:00 - 16:00
    CumartesiKapalı
    PazarKapalı