Pazartesi- Cuma 09.00 - 16.00 0232 398 3700 – İç Hat:55387 Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK
Minimal İnvaziv
Ameliyatsız, Kesi yok
Görüntüleme Eşiliğinde
Hassas müdahale
Yenilikçi
İnovasyonla sürekli gelişim

Ameliyatsız Miyom Tedavisi

Cerrahiye alternatif, rahim koruyucu ameliyatsız miyom tedavisi: Uterin arter embolizasyonu ile hızlı iyileşme ve kalıcı sonuçlar.

Miyom Nedir? Kadınlarda Ne Sıklıkla Görülür?

Miyom, rahim düz kas dokusundan gelişen iyi huylu (kanser olmayan) tümörlerdir. Tıpta uterin fibroid veya leiomyoma olarak da adlandırılır. Çoğu zaman rahmin gövdesinde yerleşir ve büyüklükleri birkaç milimetreden 20 santimetreye kadar değişebilir.

submukozal, subseröz, intramural, rahim içi, saplı myom

Kadınların üreme çağında en sık karşılaşılan iyi huylu tümörüdür. Araştırmalar, 35 yaş üzeri kadınların yaklaşık %40’ında, 50 yaşına yaklaşan kadınların ise yarısından fazlasında miyom bulunduğunu gösteriyor. Menopoz sonrası ise hormon seviyelerinin düşmesiyle genellikle küçülme eğilimine girerler.

Miyomların tam olarak neden oluştuğu hâlâ net bilinmese de, östrojen ve progesteron hormonlarının büyümede rol oynadığı biliniyor. Ailede miyom öyküsü olması, obezite ve erken yaşta adet görmeye başlamak gibi faktörler riski artırıyor.

Miyomlar farklı konumlarda gelişebilir:

  • Submukozal: Rahim iç zarına yakın, kanamayı ve kısırlığı etkileyen tip

  • İntramural: Rahim kas tabakasında, en sık görülen tip

  • Subserozal: Rahim dış yüzeyinde, bazen karın içine doğru büyüyen tip

Miyomun iyi huylu olması, tedavi gerekmediği anlamına gelmez. Boyutu, yeri ve oluşturduğu şikâyetler tedavi kararında belirleyicidir.

Miyom Belirtileri Nelerdir? Hangi Durumlarda Ciddi Olabilir?

Miyomlar her zaman belirti vermez. Hatta bazı kadınlar rutin jinekolojik muayenede tesadüfen öğrendiğinde şaşırır. Ancak belirti verdiğinde, yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

En sık görülen belirtiler:

  • Aşırı ve uzun süren adet kanaması (anemiye yol açabilir)

  • Adet dönemleri arasında lekelenme

  • Alt karın ve kasık bölgesinde basınç hissi

  • Bel ve bacaklara vuran ağrı

  • Sık idrara çıkma veya idrar yapmada zorlanma (mesaneye baskı nedeniyle)

  • Kabızlık (bağırsaklara baskı nedeniyle)

  • Kısırlık veya tekrarlayan düşükler (özellikle submukozal tipte)

Ciddiyet belirtileri:

  • Kanamanın çok yoğun olup günlük yaşamı engellemesi

  • Hızlı büyüyen miyom (özellikle menopoz sonrası dönemde)

  • Şiddetli ağrı veya ani karın şişliği

  • Tekrarlayan gebelik kayıpları

Bu belirtilerden biri bile varsa, sadece rutin kontrolü beklemeden değerlendirme yapmak gerekir. Miyomlar erken dönemde, rahmi almadan ve ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilir.

Miyom Tedavisi Ne Zaman Gerekir?

Her miyom tedavi edilmek zorunda değildir. Bazı miyomlar küçük kalır, belirti vermez ve yalnızca düzenli takip ile izlenir. Ancak bazı durumlarda tedavi şarttır. Burada amaç, hem şikâyetleri azaltmak hem de ileride oluşabilecek ciddi sorunların önüne geçmektir.

Tedavi gerektiren başlıca durumlar:

  • Yoğun ve uzun süren adet kanaması: Kansızlığa (anemi) yol açan kanamalar, en sık tedavi sebebidir.

  • Hızla büyüyen miyom: Özellikle menopoz sonrası dönemde büyüme, acil değerlendirme gerektirir.

  • Şiddetli ağrı veya basınç hissi: Günlük yaşamı etkileyen karın, kasık veya bel ağrısı.

  • Kısırlık veya tekrarlayan düşükler: Özellikle rahim içini bozan submukozal miyomlarda.

  • İdrar ve bağırsak sorunları: Mesane ya da bağırsaklara baskı yaparak sık idrara çıkma, kabızlık gibi şikâyetlere yol açması.

  • Estetik ve konfor: Karın bölgesinde belirgin şişlik yaratan büyük miyomlar.

Karar verirken sadece miyomun boyutuna değil, yerleşim yerine, büyüme hızına ve hastanın yaşam kalitesine etkisine bakıyoruz. Bu değerlendirme, en doğru tedavi yöntemini belirlememizi sağlıyor.

Ameliyat Dışında Miyom Tedavi Seçenekleri

Geçmişte miyom tedavisinde genellikle açık cerrahi (myomektomi veya histerektomi) uygulanırdı. Ancak günümüzde teknoloji sayesinde rahmi koruyan, iyileşme süresi çok kısa, hastanede yatış gerektirmeyen minimal invaziv yöntemler öne çıkıyor.

Ameliyat dışı başlıca tedavi seçenekleri:

1. Miyom Embolizasyonu

En yaygın ve en etkili ameliyatsız yöntemdir. Rahmi besleyen atardamarlara girilerek miyomlara kan akışı durdurulur. Kan alamayan miyomlar zamanla küçülür ve şikâyetler azalır. (Bu yöntemi 5. ve 6. bölümlerde ayrıntılı anlatacağız.)

2. HIFU (Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason)

Miyom dokusu yüksek yoğunluklu ses dalgalarıyla dışarıdan hedeflenir. Ameliyatsızdır, ancak her miyom tipi için uygun olmayabilir.

3. İlaç Tedavileri

Geçici hormon baskılayıcı ilaçlar (GnRH analogları vb.) miyomu küçültebilir ama kalıcı çözüm değildir. Çoğunlukla ameliyat veya embolizasyon öncesi geçici olarak kullanılır.

4. Laparoskopik veya Histeroskopik Müdahaleler (Minimal Cerrahi)

Bazı küçük veya uygun konumdaki miyomlar kapalı cerrahi ile çıkarılabilir. Ancak bu yine bir cerrahi işlemdir ve iyileşme süresi embolizasyona göre daha uzundur.

Kliniğimizde, ameliyatsız miyom tedavisinde biz miyom embolizasyonunu tercih ediyoruz. Çünkü hem rahim korunuyor hem de günlük hayata dönüş çok daha hızlı oluyor.

Miyom Embolizasyonu Nedir? Nasıl Etki Eder?

Miyom embolizasyonu, rahmi besleyen atardamarlara (uterin arterler) damar içinden ulaşıp, miyomlara giden kan akışını durdurarak bu dokuların küçülmesini sağlayan ameliyatsız bir tedavi yöntemidir.

Amaç basittir: Miyomlar beslenemezse küçülür, yumuşar ve hem kanama hem de ağrı şikâyetleri belirgin şekilde azalır.

Nasıl etki eder?

  • Miyomun damarlarına giden kan akışı tamamen kesilir.

  • Oksijen ve besin alamayan miyom dokusu zamanla küçülür.

  • Rahim korunur, cerrahi kesiye gerek kalmaz.

Embolizasyon sonrası süreç:

  • İlk küçülme genellikle 3. ayda başlar.

  • 6–12 ay içinde miyomlarda %40–60 oranında küçülme olur.

  • Adet kanamaları azalır, basınç hissi ve ağrı büyük ölçüde ortadan kalkar.

Bizim kliniğimizde uyguladığımız özel teknik, yalnızca miyomu değil, onu besleyen tüm yan damarları da kapatarak kalıcı sonuç hedefler.

Kliniğimizde Miyom Embolizasyonu Nasıl Yapıyoruz? (Özel Protokolümüz)

Kliniğimizde miyom embolizasyonunu, ağrı kontrolü yüksek, nüks riski düşük ve hasta konforu ön planda olacak şekilde kendi geliştirdiğimiz protokolle uyguluyoruz. Bu yöntem, standart embolizasyon tekniklerinden bazı önemli farklarla ayrılıyor.

ameliyatsız miyom embolizasyonu

🔍 Adım adım işlem sürecimiz:

  1. Giriş yolu seçimi
    Çoğu hastada tek kasık girişi ile her iki uterin arter de kapatılabiliyor. Uygun damarlarda ise radyal arter girişi (bilekten) tercih edebiliyoruz. Böylece hasta işlem sonrası daha rahat hareket edebiliyor.

  2. Hipogastrik sinir blokajı
    İşlemin başında, pelvik ağrının iletiminden sorumlu hipogastrik siniri bloke ederek hem işlem sırasında hem de sonrasında ağrıyı belirgin şekilde azaltıyoruz.

  3. İnce kateter sistemi
    İşlemde 5F ince introducer kateter ve bunun içinden ilerletilen mikrokateter kullanıyoruz. Bu sayede damar duvarına daha az travma veriliyor ve işlem güvenliği artıyor.

  4. Damar haritalaması
    Anjiyografi ile rahmi besleyen uterin arterler ve miyom damarları detaylı şekilde görüntülenir. Hem ana damarlar hem de yan dallar net şekilde tespit edilir.

  5. Damar çapına göre embolizasyon malzemesi seçimi
    Damar çapı ve akım durumuna göre 500–700 mikron veya 700–900 mikron çaplı Embosphere partiküller kullanıyoruz. Böylece damar, miyomu besleyecek şekilde tekrar açılamayacak biçimde tıkanır.

  6. Tıkama işlemi
    Miyomu besleyen damarlar, seçilen partiküllerle embolize edilir. Gerektiğinde her iki taraf aynı seansta kapatılır.

  7. İntra-arteriyel lidokain uygulaması
    Tıkama tamamlandıktan sonra, uterin arter içine düşük doz lidokain veriyoruz. Bu uygulama, işlem sonrası oluşabilecek krampları ve ağrıyı belirgin şekilde azaltır.

  8. Ağrı kontrol protokolü
    İşlem sonrası dönemde, önceden planlanmış basamaklı ağrı kesici protokolümüz devreye girer. Böylece hastalarımız süreci çok daha rahat geçirir.

  9. 1 gün yatış
    Genellikle hastalarımızı 1 gün hastanede misafir ediyoruz. Bu süre içinde hem ağrı kontrolü sağlanır hem de olası komplikasyonlar açısından güvenli takip yapılır.


🌟 Yöntemimizin avantajları:

  • Tek girişten iki tarafın kapatılması → Daha az invaziv, daha hızlı iyileşme.

  • Hipogastrik sinir blokajı + intra-arteriyel lidokain → Ağrı kontrolünde maksimum konfor.

  • Damar çapına özel partikül seçimi → Kalıcı tıkanma ve düşük nüks riski.

  • İnce kateter ve mikrokateter kullanımı → Damar travması ve komplikasyon riski minimumda.

Bu özel protokol sayesinde miyom embolizasyonu kliniğimizde yalnızca bir damar kapatma işlemi değil; ağrısız, güvenli ve kalıcı sonuç odaklı bir tedavi haline geliyor.

miyom embolizasyon anjiyo görüntüsü

İşlem Sonrası Süreç: İyileşme, Ağrı ve Günlük Hayata Dönüş

Miyom embolizasyonu sonrası iyileşme süreci, cerrahiye kıyasla çok daha hızlı ve konforludur.
Bizim uyguladığımız özel protokol sayesinde, hastalar genellikle 1 gün hastanede misafir edilir ve ertesi gün evine yürüyerek döner.

İlk saatler:

  • İşlem sonrası, pelvik bölgede hafif kramp veya ağrı olabilir.

  • Bizim uyguladığımız hipogastrik sinir blokajı, intra-arteriyel lidokain ve basamaklı ağrı kesici protokolü sayesinde bu ağrılar büyük ölçüde kontrol altındadır.

İlk 24 saat:

  • Vücut, miyomun beslenmesinin kesilmesine tepki olarak hafif ateş, yorgunluk veya adet sancısına benzer kramplar gösterebilir.

  • Bu dönemde damar yolu ile sıvı desteği ve ağrı kontrolü yapılır.

İlk hafta:

  • Çoğu hasta birkaç gün içinde günlük hayatına döner.

  • Ağır egzersiz veya yoğun fiziksel aktivite için genellikle 1 hafta beklenmesi önerilir.

Uzun dönem:

  • Adet kanamalarındaki azalma genellikle 1–2 ay içinde fark edilir.

  • Miyom boyutundaki küçülme, en belirgin şekilde 3–6 ay arasında görülür.

Miyom Embolizasyonunun Avantajları ve Dezavantajları

Avantajlar:

  • Rahim korunur: Histerektomi (rahmin alınması) gerekmez.

  • Ameliyatsızdır: Ciltte kesi ve dikiş yoktur.

  • Kısa iyileşme süresi: Çoğu hasta 1 hafta içinde tamamen normal yaşantısına döner.

  • Nüks riski düşük: Yan damarlar da kapatıldığı için tekrarlama oranı azalır.

  • Kontrollü ağrı yönetimi: Hipogastrik sinir blokajı, intra-arteriyel lidokain ve özel protokol ile konfor sağlanır.

  • Aynı seansta iki taraf: Tek girişten her iki uterin arter kapatılabilir.

Dezavantajlar:

  • Geçici kramplar ve ateş: İlk günlerde görülebilir ama kontrol altındadır.

  • Her miyoma uygun olmayabilir: Özellikle çok küçük, semptomsuz miyomlarda gerek duyulmayabilir.

  • Gebelik planlayanlarda değerlendirme gerekir: Çoğu kadında doğurganlık korunur ancak karar hasta özelinde verilmelidir.

Miyom Embolizasyonu Sonrası Miyomlar Tekrarlar mı?

Miyom embolizasyonu, doğru teknikle uygulandığında tekrarlama riski oldukça düşük bir tedavidir.
Ancak nüks oranı, uygulama tekniği ve tüm besleyici damarların kapatılıp kapatılmadığı ile yakından ilişkilidir.

Literatüre göre:

  • Standart embolizasyon yöntemlerinde nüks oranı genellikle %5–15 aralığındadır.

  • Yan damarların atlanması veya yetersiz tıkanma bu oranı yükseltebilir.

Bizim kliniğimizde:

  • Her iki uterin arter aynı seansta kapatılır.

  • Damar çapına uygun Embosphere partiküller seçilir.

  • İşlem sonunda kontrol anjiyografi ile miyom beslenmesinin tamamen kesildiği doğrulanır.

Bilimsel Kanıtlar ve Güncel Kılavuzlar Ne Diyor?

Kılavuzların ortak mesajı


Son yıllardaki klinik çalışmalar: hastaya bakan sonuçlar


Bizim uygulamamızın kılavuzlarla uyumu

  • Kalibre partikül (Embosphere 500–700 / 700–900 µm) ile hedefe yönelik selektif embolizasyon → kılavuz ve eğitim materyalleri ile uyumlu. rfs.sirweb.org

  • Tek girişten iki taraf (çoğunlukla tek kasık; uygunsa radyal giriş) + 5F ince introducer & mikrokateter → düşük damar travması, hızlı toparlanma. CIRSE patient info. CIRSE

  • Ağrı yönetimi: Hipogastrik sinir blokajı + intra-arteriyel lidokain + basamaklı analjezi → post-embolizasyon ağrısında belirgin azalma; 1 gün yatış ile güvenli gözlem. (Ağrı protokolü kliniğimize özgü uygulamadır; hasta güvenliği için güncel standart bakımla entegre edilir.)


Hastanın bilmesi gereken 5 kısa gerçek

  1. Ameliyatsız ve hızlı toparlanma: Çoğu hasta 1 haftada rutinine döner. CIRSE patient info. CIRSE

  2. Şikâyetlerde güçlü azalma: Kanama, bası ve ağrıda yüksek oranlı düzelme. RCOG/RCR ortak rapor. Royal Kadın Doğum Derneği

  3. Hacim küçülmesi beklenir: 6–12 ayda tipik %40–60. CVIR Endovascular 2025. SpringerOpen

  4. Uterus koruyucu: Histerektomiye alternatif, doğurganlık hedefi olanlarda kişiselleştirilmiş karar. ACOG 2021. ACOG

  5. Tedavi seçimi kişiye özel: RCT verileri (FEMME) iki yöntemin de etkili olduğunu; 2. yılda myomektominin QoL’de az farkla önde olabildiğini gösterir—iyileşme süresi & invazivlik açısından UAE avantajlıdır. NEJM 2020, NIHR HTA. New England Journal of Medicinejournalslibrary.nihr.ac.uk

Dr Mehmet Hakan PIÇAK

Uzm. Dr. Mehmet Hakan PIÇAK

Radyoloji Uzmanı

1986 yılında Elbistan’da doğmuştur. 2010 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2015 yılında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Radyoloji ihtisasını aldı. 2015-2017 yılları arasında Tatvan Devlet Hastanesinde zorunlu hizmetini yapmıştır. 2018 yılından itibaren İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Girişimsel Radyolog olarak çalışmaktadır.

Girişimsel radyolojinin hassasiyetini kullanarak, hastalarımı ameliyatsız, etkili ve bireye özel çözümlerle sağlığına kavuşturmak için her gün daha iyisini yapmaya çalışıyorum.