Pazartesi- Cuma 09.00 - 16.00 0232 398 3700 – İç Hat:55387 Uz.Dr. Mehmet Hakan PIÇAK
Minimal İnvaziv
Ameliyatsız, Kesi yok
Görüntüleme Eşiliğinde
Hassas müdahale
Yenilikçi
İnovasyonla sürekli gelişim

Hemoroid Kanaması ve Kansızlık (Anemi): Neden Olur, Nasıl Tedavi Edilir?

Hemoroid Nedir ve Neden Kanar?

Hemoroid, halk arasında “basur” olarak bilinir ve aslında anüs bölgesinde herkesin sahip olduğu damar yastıkçıklarının (hemoroidal pleksus) genişleyip sarkmasıyla ortaya çıkar.
Normalde bu damarlar dışkılama sırasında bölgedeki kan akışını düzenler, yani tamamen fizyolojik bir yapıdır.
Ancak kabızlık, uzun süreli oturma, hamilelik, ağır kaldırma ya da kronik öksürük gibi durumlar bu damarlarda basınç artışına yol açar.

Zamanla bu damarların duvarı zayıflar, kan göllenir ve iç hemoroid veya dış hemoroid şeklinde genişlemeler oluşur.
Özellikle iç hemoroidler, dışkılama sırasında kolayca tahriş olur ve parlak kırmızı renkte kanama yapar.
Bazı hastalarda bu kanama sadece birkaç damla şeklinde olurken, bazılarında tuvalet sonrası damlama veya sifon suyunun kırmızıya dönmesi kadar belirgindir.

Kronik kabızlık, ıkınma alışkanlığı veya liften fakir beslenme bu kanamaları sıklaştırır.
İleri evrelerde hemoroid dokusu dışarı sarkar, kan dolaşımı bozulur ve kanamalar daha da kolay hale gelir.
Yani, kanama aslında bir uyarıdır — bu damar bölgesinde sürekli bir basınç yükü vardır ve artık sistem kendi dengesini koruyamamaktadır.

Kronik Kan Kaybı ve Kansızlık (Anemi) Arasındaki Bağlantı

Hemoroid kanaması genellikle “önemsiz” görülür, çünkü hasta çoğu zaman ağrısızdır ve kanama miktarı az gibi durur.
Oysa bu küçük ama sürekli kayıplar, vücutta yavaş yavaş demir depolarının tükenmesine neden olur.
Bu duruma tıpta kronik kan kaybına bağlı demir eksikliği anemisi denir.

Kandaki hemoglobin miktarı azaldığında vücut dokularına yeterince oksijen taşınamaz.
Sonuçta hasta giderek artan halsizlik, yorgunluk, çabuk nefes kesilme, çarpıntı, baş dönmesi ve solgunluk gibi belirtiler hissetmeye başlar.
Bazı hastalar bu duruma o kadar alışır ki, yıllardır yorgun gezmenin normal olduğunu zanneder.

Kadınlarda regl kanamalarıyla birleştiğinde tablo daha da belirginleşir.
Erkeklerde ve yaşlı bireylerde ise, altta yatan hemoroid fark edilmeden demir eksikliği tedavi edilse bile, kansızlık tekrar eder.
Çünkü vücut kaybettiği demiri yerine koyarken, kanama kaynağı devam ettiği sürece yeniden kaybetmeye başlar.

Yani kansızlığın tedavisinde yalnızca demir takviyesi yeterli değildir.
Asıl yapılması gereken, kan kaybına neden olan damarı durdurmaktır — işte bu noktada girişimsel radyoloji yöntemleri devreye girer.

Tanı: Kanamanın Gerçek Kaynağını Belirlemek

Tuvalet sonrası fark edilen her kanama “hemoroidden kaynaklanıyor” sanılır;
oysa rektum, kolon ve anüs bölgesinde kanamaya yol açabilecek birçok farklı neden vardır.
Bu yüzden hemoroid kanaması düşünülse bile, öncelikle kanamanın gerçek kaynağının net olarak belirlenmesi gerekir.

Tanıda ilk adım fizik muayene ve anoskopidir.
Bu basit ve kısa işlemle iç hemoroidlerin büyüklüğü, evresi ve kanama eğilimi değerlendirilir.
Eşlik eden çatlak (anal fissür), polip veya tümör gibi lezyonlar varsa ayırt edilebilir.

Bazı hastalarda kanama aralıklarla devam eder ya da hemoroidle birlikte kolon kaynaklı başka bir sorun da bulunabilir.
Bu nedenle özellikle 40 yaş üzeri hastalarda, kolonoskopi yapılarak kalın bağırsak iç yüzeyi ayrıntılı şekilde incelenmelidir.
Bu hem tanıyı netleştirir hem de başka bir hastalık olasılığını ortadan kaldırır.

Laboratuvar incelemeleri de sürecin önemli bir parçasıdır.
Kan testleriyle hemoglobin, hematokrit, ferritin ve demir değerleri ölçülür.
Uzun süreli kan kaybı varsa bu değerler genellikle düşük çıkar.
Tanı sürecinin bir diğer basamağı da renkli Doppler ultrason veya BT anjiyografi ile bölgedeki damar yapısının değerlendirilmesidir.
Bu incelemeler, eğer endovasküler (damar içinden) tedavi planlanacaksa, hangi damarların hemoroidal pleksusu beslediğini göstermek açısından çok değerlidir.

Sonuç olarak doğru tanı, yalnızca “hemoroid var mı” sorusunu değil, “hangi damar ne kadar sorumlu” sorusunu da cevaplamalıdır.
Çünkü tedavide başarı, bu damar haritasına göre plan yapılan vakalarda belirgin şekilde artar.

Tedavi Yöntemleri: Neden Sadece Kremler Yeterli Olmaz?

Hemoroid tedavisinde ilk basamak genellikle yaşam tarzı düzenlemeleri ve lokal ilaçlardır.
Dışkı yumuşatıcılar, liften zengin beslenme, sıcak oturma banyoları ve krem uygulamaları hafif evrelerde rahatlama sağlar.
Ancak bunlar yalnızca semptomları hafifletir, sorunun kaynağı olan damar yapısını düzeltmez.

Özellikle kanamayla seyreden, sık tekrarlayan veya kansızlığa yol açan ileri evre hemoroidlerde bu yöntemler genellikle yetersiz kalır.
Cerrahi (hemoroidektomi) uzun yıllardır uygulanan bir seçenektir; ancak bu yöntem ağrılı bir iyileşme süreci, iş gücü kaybı ve nüks riski nedeniyle her hasta için uygun değildir.

Bazı hastalarda cerrahi sonrası bile kanama devam edebilir, çünkü kanama kaynağı çoğu zaman derin damar sisteminden (superior rektal arter dallarından) gelir. Yani yüzeydeki hemoroid dokusu alınsa bile, damar akımı devam ettiği sürece problem tekrarlayabilir.

Bu noktada günümüzde öne çıkan modern bir yaklaşım, kanamanın kaynağındaki damarın içeriden, damar yoluyla kapatılmasıdır. Bu yöntem, yani endovasküler embolizasyon (Emborrhoid tekniği), klasik tedavilere göre hem daha konforlu hem de kalıcı bir çözümdür.
Aşağıda bu yöntemin nasıl uygulandığını ve kliniğimizdeki sürecin nasıl ilerlediğini ayrıntılı olarak anlatacağız.

Girişimsel Radyoloji ile Endovasküler Hemoroid Embolizasyonu (Emborrhoid Tekniği)

Hemoroid-Embolizasyonu-Basur- Anjiyo ile Ameliyatsiz-TedaviKronik hemoroid kanamalarında asıl problem, dışarıda gördüğümüz dokularda değil, o dokuları besleyen damarlardadır.

Endovasküler hemoroid embolizasyon (kısaca Emborrhoid tekniği), girişimsel radyoloji alanında geliştirilen modern ve ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Bu yöntemde anüs bölgesini besleyen superior rektal arter ve onun hemoroidal dalları hedef alınır.
Amaç, bu damarlardaki kan akımını azaltarak hemoroid dokusunun küçülmesini ve kanamanın durmasını sağlamaktır.

İşlem anjiyografi cihazı altında, lokal anesteziyle gerçekleştirilir.
Kasık veya bilek damarından girilerek ince bir mikrokateter sistemiyle hedef damarlara ulaşılır.
Kliniğimizde bu işlem, koil + mikropartikül kombinasyonu kullanılarak yapılmaktadır.

  • Koiller, damarın ana dalını kontrollü şekilde kapatarak kalıcı bir tıkanıklık oluşturur.

  • Partiküller ise daha ince yan dallara ulaşarak mikrosirkülasyon düzeyinde kan akımını durdurur.

Dr. Mehmet Hakan PIÇAK anjiyo suiteBu iki malzemenin birlikte kullanımı, hemoroidal bölgedeki basıncı etkin biçimde düşürürken, normal rektal dokuların beslenmesini korur.
Yani işlem hedeflidir — sadece sorunlu damarlar kapatılır, çevre dokular zarar görmez.

İşlem ortalama 30–40 dakika sürer ve genellikle aynı gün taburculuk yapılır.
Genel anesteziye, kesiğe veya dikişe gerek yoktur.
Hastalar genellikle işlem sonrası ilk haftalarda kanamanın durduğunu fark eder, birkaç hafta içinde şikâyetlerde belirgin rahatlama sağlanır.

Bu yöntem, tekrarlayan cerrahi geçirmiş, ileri yaşta olan veya sistemik hastalığı bulunan bireylerde de güvenle uygulanabilir.
Yani ağrısız, güvenli ve kalıcı bir damar tedavisi seçeneğidir.

Kansızlığın Düzelmesi ve Takip Süreci

Hemoroid embolizasyonu sonrasında kanamanın durmasıyla birlikte, vücut artık kaybettiği demiri yeniden biriktirmeye başlar.
Bu süreçte birkaç hafta içinde hemoglobin ve ferritin değerleri yükselir,
hastalar genellikle halsizlik, baş dönmesi ve çabuk yorulma gibi şikâyetlerinin azaldığını belirtir.

Tedavi sonrası dönemde demir takviyeleri veya beslenme düzenlemeleriyle kan değerleri daha hızlı toparlanabilir.
Ancak en önemli nokta, kan kaynağının ortadan kaldırılmış olmasıdır — çünkü sadece takviye ile kansızlık geçici olarak düzelir,
fakat kanama devam ederse anemi yeniden ortaya çıkar.

Hastaların büyük kısmında kanama tamamen kaybolur, hemoroid dokusu küçülür ve anemi düzelir.
Yani bu yöntem sadece kanamayı değil, kansızlığın kök nedenini ortadan kaldırır.

Sonuç olarak, endovasküler embolizasyon — özellikle koil + partikül kombinasyonu ile uygulandığında —
hemoroid kanamasının en güvenli ve kalıcı tedavi yöntemlerinden biridir.

Sonuç: Kansızlığa Yol Açan Damarı Kapatarak Kalıcı Çözüm

Hemoroid kanaması, çoğu zaman “önemsiz” görülür ama uzun sürdüğünde vücutta sessiz bir tükenişe yol açabilir.
Aylar, hatta yıllar boyunca süren az miktarlı kan kayıpları, fark edilmeden demir depolarını tüketir ve anemiye (kansızlığa) neden olur.
Bu durum sadece halsizlikle sınırlı değildir; kalp-damar sistemini zorlar, yaşam enerjisini düşürür ve günlük performansı ciddi biçimde etkiler.

Günümüzde artık bu tabloyu tersine çevirmek için büyük ameliyatlara gerek yok.
Endovasküler hemoroid embolizasyonu, yani damar içinden yapılan embolizasyon yöntemi sayesinde,
kanamanın kaynağı olan superior rektal arter dalları doğrudan ve kalıcı biçimde kapatılabiliyor.
Üstelik bu işlem, lokal anestezi altında, iğne deliği büyüklüğünde bir girişle, ağrısız ve kesiksiz şekilde uygulanıyor.

Dr. Mehmet Hakan Pıçak ve ekibi tarafından İzmir’de uygulanan koil + partikül kombinasyonlu embolizasyon tekniği,
hemoroid kanamasında etkili, güvenli ve kalıcı bir çözüm sunuyor.
Bu sayede yalnızca kanama durdurulmakla kalmıyor, kansızlığın da kök nedeni ortadan kaldırılıyor.

Kısacası, kansızlık tedavisinde demir takviyesi kadar, kan kaynağını durdurmak da bir tedavidir.
Ve günümüzde bu artık ameliyatsız, konforlu ve kalıcı bir şekilde mümkün.

Dr Mehmet Hakan PIÇAK

Uzm. Dr. Mehmet Hakan PIÇAK

Radyoloji Uzmanı

1986 yılında Elbistan’da doğmuştur. 2010 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 2015 yılında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Radyoloji ihtisasını aldı. 2015-2017 yılları arasında Tatvan Devlet Hastanesinde zorunlu hizmetini yapmıştır. 2018 yılından itibaren İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Girişimsel Radyolog olarak çalışmaktadır.

Girişimsel radyolojinin hassasiyetini kullanarak, hastalarımı ameliyatsız, etkili ve bireye özel çözümlerle sağlığına kavuşturmak için her gün daha iyisini yapmaya çalışıyorum.

    İlgili Yazılar

    Cevap Yazın