Tiroid Nodülleri Neden Bu Kadar Yaygın?
Boynun ön kısmında yer alan tiroid bezi, vücudun enerji dengesini yöneten küçük ama son derece önemli bir organdır. Ancak çoğu kişide zamanla bu bezin içinde “nodül” adı verilen küçük kitleler oluşabilir. Aslında bu durum oldukça yaygındır; erişkin toplumun yaklaşık %50’sinde ultrasonla en az bir tiroid nodülü tespit edilir.
Çoğu nodül iyi huyludur, yani kansere dönüşme riski taşımaz. Fakat büyüyen ya da hormon dengesini bozan nodüller boyunda dolgunluk hissi, yutma zorluğu, ses değişikliği veya estetik rahatsızlık gibi şikâyetlere yol açabilir.
Eskiden bu nodüllerin tedavisinde tek seçenek cerrahi (ameliyat) idi. Günümüzde ise teknolojinin ilerlemesiyle, tiroid dokusuna zarar vermeden ve genel anesteziye gerek kalmadan nodülü etkisiz hale getiren ameliyatsız yöntemler geliştirilmiştir.
Biz de İzmir’de, bu yöntemleri kliniğimizde uzun süredir başarıyla uyguluyoruz.
Kısacası, artık “tiroid nodülüm var, ameliyat olmam mı gerekecek?” sorusunun cevabı çoğu zaman hayır. Doğru hasta seçimiyle, bu sorun tamamen ameliyatsız bir şekilde çözülebiliyor.
Ameliyatsız Tiroid Nodül Tedavisi Nedir?
Ameliyatsız tiroid tedavisinde amaç, nodülün tamamını çıkarmak yerine onu ısı enerjisiyle küçültmek ve işlevsiz hale getirmektir. Bu işleme “ablasyon” adı verilir.
Ablasyon sırasında boyunda hiçbir kesi yapılmaz; sadece ultrason rehberliğinde ince bir iğne nodülün içine yerleştirilir. Bu iğne aracılığıyla ısı enerjisi verilerek nodül dokusu içeriden yakılır ve zamanla vücut tarafından emilerek küçülür.
Kliniğimizde iki temel ablasyon yöntemi uygulanmaktadır:
Radyofrekans Ablasyon (RFA):
Bu yöntemde, radyofrekans dalgalarıyla dokuya ısı enerjisi verilir. Özellikle orta boy katı nodüllerde son derece etkilidir.Mikrodalga Ablasyon (MWA):
Daha güçlü ve hızlı ısı dağılımı sağlayan bu teknik, özellikle büyük nodüllerde veya kistik yapısı belirgin lezyonlarda tercih edilir.
Her iki yöntem de ultrason eşliğinde, lokal anestezi altında uygulanır. Yani hasta işlem sırasında uyanıktır, sadece bölgesel uyuşturma yapılır. İşlem ortalama 15–30 dakika sürer ve hastalar aynı gün taburcu edilir.
Cerrahiye göre en önemli farkı, tiroid bezinin tamamen korunmasıdır. Böylece hormon üretimi bozulmaz, tiroid ilaçlarına bağımlı kalma riski ortadan kalkar. Ayrıca boyunda iz kalmaz, genel anesteziye girilmez ve iyileşme süreci son derece kısadır.
Sonuç olarak, ablasyon tedavisi hem güvenli hem de etkili bir alternatiftir. Üstelik hastalar ertesi gün günlük yaşamlarına rahatlıkla dönebilirler.
Hangi Tiroid Nodülleri Ameliyatsız Tedaviye Uygun?
Tiroid nodüllerinde ablasyon tedavisi, her hasta için uygun değildir. Bu nedenle en önemli aşama doğru hasta seçimidir.
İlk olarak ultrason ve biyopsi sonuçları değerlendirilir; nodülün iyi huylu (benign) olup olmadığı ya da kanser şüphesi taşıyıp taşımadığı netleştirilir.
Genel olarak şu durumlarda ablasyon tedavisi tercih edilebilir:
İyi huylu (benign) olduğu biyopsiyle kanıtlanmış nodüller
Kozmetik rahatsızlık oluşturan, boyunda dışarıdan fark edilen şişlikler
Bası semptomları yapan (yutma güçlüğü, boğazda dolgunluk, nefes darlığı vb.) büyük nodüller
Tiroid hormon dengesini bozmayan, ötiroid seyreden olgular
Cerrahi istemeyen veya riskli hastalar (kalp-akciğer hastalığı, ileri yaş vb.)
Tiroid fonksiyonunu korumak isteyen ve ameliyat sonrası hormon ilacı kullanmak istemeyen kişiler
Son yıllarda, bilimsel çalışmaların artmasıyla birlikte ablasyonun endikasyon alanı genişlemiştir.
Artık sadece benign nodüllerde değil, bazı seçilmiş düşük riskli kanserlerde de bu yöntem kullanılabilmektedir:
Küçük (≤1 cm) papiller tiroid kanserleri (mikrokarsinomlar):
Özellikle tek odaklı, kapsül dışına çıkmamış ve lenf nodu metastazı olmayan olgularda ablasyon, cerrahiye alternatif olarak kabul edilmektedir.
Bu yaklaşım, özellikle Japonya, Güney Kore ve Avrupa’daki merkezlerde uzun süredir uygulanmakta; literatürde 10 yıla varan başarılı takip sonuçları bildirilmiştir.“Önemi Belirsiz Atipi” (AUS/FLUS) olarak raporlanan nodüller:
Bu grupta yer alan nodüller, çoğunlukla iyi huylu seyreder. Ancak cerrahiye gitmeden önce hem tanısal hem de tedavi edici amaçla ablasyon uygulanabilir.
Böylece gereksiz tiroid ameliyatlarının önüne geçilmiş olur.
Ablasyonun bu seçilmiş gruplarda güvenli bir şekilde uygulanabilmesi, işlemin mutlaka deneyimli bir girişimsel radyoloji ekibi tarafından yapılmasını gerektirir.
Dr. Mehmet Hakan Pıçak ve ekibimiz, bu hastalarda ultrason rehberliğinde milimetrik planlama yaparak işlemi titizlikle gerçekleştirir.
Sonuç olarak; doğru hasta seçimiyle, ablasyon hem iyi huylu hem de düşük riskli bazı kanser nodüllerinde cerrahiye etkili bir alternatif haline gelmiştir.
Böylece hastalar, tiroid bezlerini koruyarak ve genel anesteziye girmeden sağlığına kavuşabilmektedir.
Kliniğimizdeki Tedavi Süreci (Dr. Mehmet Hakan Pıçak ile İzmir’de Uygulama)
İzmir’deki kliniğimizde tiroid nodül ablasyonu, tamamen hasta konforuna odaklı bir süreçtir. Tüm aşamalar ultrason eşliğinde, güvenli ve kişiye özel olarak planlanır.
Değerlendirme ve Planlama
Hastalar öncelikle muayene ve ultrason değerlendirmesi için kliniğimize gelir.
Mevcut ultrason raporu, biyopsi sonucu ve tiroid hormon testleri incelenir.
Nodülün tipi, büyüklüğü ve damar yapısı detaylı olarak analiz edilir.
Gerekli durumlarda, MR veya ek laboratuvar testleri istenebilir.
İşlem Öncesi Hazırlık
Genel anesteziye gerek yoktur; işlem lokal anestezi ve hafif sedasyon altında yapılır.
Kan sulandırıcı ilaçlar kullanılıyorsa önceden kesilmesi gerekebilir (bunu hekim planlar).
İşlem günü, hasta konforlu bir odada hazırlanır, damar yolu açılır ve gerekli bilgilendirme yapılır.
Ablasyon Uygulaması
İşlem ultrason rehberliğinde gerçekleştirilir.
İnce, özel tasarlanmış bir ablasyon iğnesi nodülün içine yerleştirilir.
Radyofrekans veya mikrodalga enerjisi verilerek nodül kontrollü biçimde ısıtılır.
Bu aşamada hasta tamamen uyanıktır; genellikle yalnızca hafif sıcaklık veya baskı hissi duyulur.
Ortalama 15–30 dakika içinde işlem tamamlanır.
Gözlem ve Taburculuk
İşlem sonrası hasta yaklaşık 1 saat gözlem altında tutulur.
Boyunda hafif ağrı veya dolgunluk hissi olabilir, ancak genellikle ağrı kesici gerektirmez.
Aynı gün taburcu olunur ve hasta ertesi gün normal yaşamına dönebilir.
Kliniğimizde tüm süreç, Dr. Mehmet Hakan Pıçak ve deneyimli girişimsel radyoloji ekibi tarafından yürütülür.
Kullandığımız cihazlar, özellikle tiroid gibi küçük ve hassas organlarda ısıyı milimetrik düzeyde kontrol edebilen yüksek teknolojili sistemlerdir.
Bu sayede çevre dokular (özellikle ses tellerini kontrol eden sinirler ve paratiroid bezleri) korunur, komplikasyon riski en aza iner.
İşlem Sonrası Dönem: Ne Beklemelisiniz?
Tiroid nodül ablasyonu sonrası iyileşme süreci, cerrahiye göre çok daha konforludur.
Hastalar genellikle aynı gün evine döner ve ertesi gün normal aktivitelerine devam edebilir.
İlk Gün
İşlemden hemen sonra boyunda hafif bir dolgunluk hissi veya ağrı olabilir.
Bu durum genellikle birkaç saat içinde azalır ve basit ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.
Boyun bölgesinde hafif şişlik veya sıcaklık hissi normaldir.
Hastalar sıvı gıdalarla beslenebilir ve kısa süreli istirahat önerilir.
İlk Hafta
İlk hafta boyunca boğazda hafif gerginlik hissi olabilir.
Bunlar genellikle 3–5 gün içinde kendiliğinden düzelir.
Tiroid hormon seviyeleri korunur; dolayısıyla çoğu hastada ilaç kullanımı gerekmez.
Kontroller
1. Ay: İlk ultrason kontrolü yapılır, nodül hacmindeki erken küçülme değerlendirilir.
3. Ay: Nodül hacminde genellikle %40–60 oranında küçülme görülür.
6. Ay: Küçülme oranı %70–90’a ulaşabilir.
Nadiren, büyük nodüllerde 1 yıl içinde ek seans gerekebilir.
Ablasyon sonrası tiroid bezinin genel fonksiyonu korunur.
Hormon düzeylerinde belirgin bir değişiklik olmadığı için, hastalar tiroid ilacı bağımlılığı yaşamazlar.
Bu, yöntemin en önemli avantajlarından biridir.
Sonuç olarak, ameliyatsız ablasyon sonrası süreç;
➡ kısa,
➡ ağrısız,
➡ yaşam kalitesini bozmadan ilerleyen bir iyileşme dönemidir.
Radyofrekans ve Mikrodalga Ablasyon Arasındaki Farklar
Tiroid nodül tedavisinde hem radyofrekans ablasyon (RFA) hem de mikrodalga ablasyon (MWA) etkili yöntemlerdir.
Ancak bu iki teknik arasında bazı teknik ve klinik farklar vardır.
Hangi yöntemin kullanılacağı, nodülün yapısına, büyüklüğüne ve yerleşimine göre belirlenir.
| Özellik | Radyofrekans Ablasyon (RFA) | Mikrodalga Ablasyon (MWA) |
|---|---|---|
| Enerji tipi | Elektrik akımı ile ısı üretir | Mikrodalga enerjisi ile ısı üretir |
| Etkili alan | Daha sınırlı, kontrollü | Daha geniş ve homojen |
| Isınma süresi | Kademeli | Daha hızlı |
| Avantajı | Küçük ve orta boy nodüllerde hassas kontrol sağlar | Büyük nodüllerde işlem süresini kısaltır |
| Uygulama süresi | Genellikle 20–30 dakika | 10–20 dakika |
| Uygunluk | Katı veya karma nodüller | Büyük hacimli veya kistik komponenti belirgin nodüller |
Her iki yöntem de ultrason eşliğinde, lokal anestezi altında ve iğne ucu milimetrik düzeyde kontrol edilerek uygulanır.
Her iki teknikte de çevre dokulara zarar vermemek için “moving shot” (hareketli atış) tekniği kullanılır; bu sayede ısı, nodülün farklı bölgelerine eşit şekilde yayılır.
Kliniğimizde kullanılan cihazlar, hem RFA hem MWA enerjisini son derece hassas biçimde kontrol edebilen yüksek frekanslı ablasyon sistemleridir.
Bu sistemler sayesinde çevre dokular korunur, komplikasyon riski son derece düşüktür ve tedavi başarısı yüksek oranda sağlanır.
Cerrahi ile Karşılaştırma: Neden Ablasyon?
Doğru seçilmiş hastalarda tiroid nodül ablasyonu (RFA/MWA), cerrahiye güçlü bir alternatiftir. Nedenlerini özetleyelim:
Tiroid fonksiyonu korunur. Ablasyon nodülü hedefler; sağlam tiroid dokusu mümkün olduğunca yerinde kalır. Bu nedenle işlem sonrası hipotiroidi gelişme riski belirgin düşüktür. Oysa lobektomi sonrası hipotiroidi yaklaşık %20–30 oranında görülür ve hastaların önemli bir kısmı LT4 kullanmak zorunda kalır (2024 sistematik derleme & meta-analiz; 2024 J Surg Res). PMC+1
Daha az komplikasyon. RFA’da majör komplikasyon oranı ~%1–2, toplam komplikasyon ~%2–4 civarındadır; uzun dönem güvenlilik verileri de olumludur (2017 meta-analiz; 2020 sistematik derleme). Tandfonline+1
Aynı gün taburculuk ve hızlı iyileşme. Ablasyon çoğu zaman günübirlik yapılır; işlemden sonraki gün günlük hayata dönmek olağandır. Yaşlı hastalarda yapılan karşılaştırmalı çalışmada, hastane kalışı ve maliyet ablasyon lehine daha düşüktür (AJNR 2023 yaşlı hasta kohortu). PubMed
İz bırakmayan, kozmetik olarak avantajlı yaklaşım. Boyunda kesi yoktur; bu da özellikle kozmetik kaygısı olan hastalar için belirgin bir artıdır (klinik derleme). Gland Surgery
Tekrarlayan büyüme ve ek seans gereksinimi. Çok büyük nodüllerde zaman içinde ek ablasyon ihtiyacı doğabilir; bu durum genellikle yönetilebilir ve cerrahiye göre hâlâ daha konforlu bir yoldur (uzun dönem meta-analiz). E-ENM
Özet: Cerrahi elbette seçilmiş durumlarda hâlâ altın standarttır; ancak tiroid fonksiyonunu korumak, komplikasyon riskini azaltmak ve hızlı iyileşmek isteyen uygun hastalarda, ablasyon ilk seçenek olarak güçlü şekilde düşünülmelidir (ETA 2020 kılavuz). etj.bioscientifica.com
Bilimsel Kanıtlar ve Güncel Literatür (Kısa Özet)
Kılavuzlar – Benign Nodüller:
Avrupa Tiroid Derneği (ETA) benign tiroid nodüllerinde görüntüleme eşliğinde ablasyonu uygun hastalarda önermektedir (ETA 2020). Kore Tiroid Radyolojisi Derneği’nin (KSThR) uzlaşı raporu da semptomatik/kozmetik benign nodüller için RFA endikasyonlarını net tanımlar (KSThR 2017). etj.bioscientifica.com+1Ablasyonun etkinliği ve güvenliği – Benign Nodüller:
Uzun dönem meta-analizlerde 12. ayda belirgin hacim küçülmesi, 36. ayda %70–90’a ulaşan kalıcı küçülme ve ~%2–4 toplam komplikasyon oranları bildirilmiştir (Cho 2020, EnM; Chung 2017 meta-analiz). E-ENM+1RFA vs MWA – Hangisi, kime?
2024–2025 dönemi derleme ve meta-analizlerde her iki teknik de etkili ve güvenli bulunmuş; bazı çalışmalarda 12. ay hacim küçülmesi (VRR) açısından RFA’nın az farkla üstün olabildiği, MWA’nın ise büyük nodüllerde hızlı ısı dağılımı ile süre avantajı sağlayabildiği raporlanmıştır (KJR 2024 sistematik derleme; Eur Radiol 2025 meta-analiz). kjronline.org+1Cerrahi ile karşılaştırmalı veriler:
Propensity-matched kohortlarda ablasyon, daha kısa işlem/hastane süresi ve daha düşük komplikasyon oranları ile öne çıkmıştır (AJNR 2023; 2024 karşılaştırmalı inceleme). Ayrıca cerrahi lobektomi sonrası hipotiroidi ~%20–30 iken, ablasyon sonrası tiroid fonksiyonu büyük ölçüde korunur (2024 sistematik derlemeler). PubMed+2PMC+2Papiller mikrokarsinom (PTMC) – Seçilmiş olgularda:
Düşük riskli, tek odaklı, kapsül dışına çıkmamış PTMC’de RFA’nın uzun dönem tümör kontrol oranları yüksektir; lokal progresyon ~%1–5 aralığında bildirilmiştir (JAMA Surg 2024 T1N0M0 kohortu; 2025 meta-analiz & derlemeler). Seçim ve planlama deneyimli merkez gerektirir. JAMA Network+1AUS/FLUS (Önemi belirsiz atipi) – Genişleyen endikasyonlar:
Son yıllarda, Bethesda III/IV (AUS/FLUS/foliküler neoplazi) için ablasyonun seçilmiş ve moleküler olarak düşük risk vakalarda cerrahiye alternatif olabileceğine dair veriler artmaktadır; yine de multidisipliner karar esastır (Kuzey Amerika karşılaştırmalı analiz 2022; ETA 2024 kısa rapor; Frontiers Endocrinol 2025). PMC+2etj.bioscientifica.com+2
Tiroid Nodülünde Cerrahiye Gerek Kalmadan Sağlıklı Bir Çözüm
Tiroid nodül ablasyonu, artık sadece yenilikçi bir yöntem değil; doğru seçilmiş hastalarda cerrahiye gerçek bir alternatif haline gelmiştir.
Bu teknik sayesinde, tiroid bezine zarar vermeden, genel anesteziye girmeden ve boyunda iz kalmadan nodüller etkili biçimde küçültülebilir.
Bilimsel çalışmalar, bu yöntemin hem etkinliğini hem de güvenliğini açıkça göstermektedir (ETA 2020 Kılavuzu; Cho 2020, Endocrinol Metab; KJR 2024 Derleme).
Ablasyon sonrası nodüllerde ortalama %70–90 oranında kalıcı küçülme, komplikasyon oranlarında belirgin düşüklük ve tiroid hormonunun korunması en dikkat çekici sonuçlardır.
Dr. Mehmet Hakan Pıçak ve ekibi olarak İzmir’deki kliniğimizde;
Her hastaya kişisel değerlendirme yapıyor,
Uygun vakalarda radyofrekans veya mikrodalga ablasyonu tercih ediyor,
Gerektiğinde patoloji, endokrinoloji ve radyoloji uzmanlarıyla birlikte multidisipliner karar alıyoruz.
Bu yaklaşım sayesinde, hem tiroid bezini koruyoruz hem de hastalarımıza ameliyatın risklerini taşımadan kalıcı bir rahatlama sunuyoruz.
Kısacası, tiroid nodülünüz varsa artık seçenekleriniz yalnızca cerrahiyle sınırlı değil.
Modern girişimsel radyoloji yöntemleriyle, ameliyatsız ama kalıcı bir çözüme ulaşmak mümkün.
📞 Randevu ve Değerlendirme
Tiroid nodülünüz için ameliyatsız tedavi uygunluğunuzu öğrenmek üzere İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi – Girişimsel Radyoloji Kliniği’mize başvurabilirsiniz.
Randevu ve bilgi için 0232 398 3700 (İç Hat: 55387) numaralı telefonu arayabilirsiniz.






